You searched for: kokusu (Turkiska - Engelska)

ağız kokusu
halitosis

kan kokusu alıyorum.
i smell blood.

zambak kokusu bileşiği
linalool

benzin kokusu alıyorum.
i smell gas.

keskin bir kokusu olmamalıdır.
it should not have a strong odor.

asansörde duman kokusu alıyorum.
i smell smoke in the elevator.

lübnanın kokusu geliyor giysilerinden!
thy lips, o my spouse, drop as the honeycomb: honey and milk are under thy tongue; and the smell of thy garments is like the smell of lebanon.

bu çiçeklerin eşsiz bir kokusu var.
these flowers have a unique smell.

bu meyvenin hoş olmayan bir kokusu var.
i don't like the way this fruit smells.

odada şüphe kokusu alıyor gibiyim?
or do i smell some doubt in the room?

makarna ve peynir kokusu midemi bulandırıyor.
the smell of macaroni and cheese makes me nauseous.

gaz kokusu alınan bölgenin adresi ve tarifi
address and description of the area where you detect the smell of gas

gaz kokusu gaz kaçağı sinyali anlamına gelir.
gas smell should be interpreted as a gas leakage alarm.

apartman boşluğunda gaz kokusu duyarsanız ne yapmalısınız?
what should you do if you smell gas in the shaft?

> gaz kokusu gaz kaçağı sinyali anlamına gelir.
> gas smell should be interpreted as a gas leakage alarm.

bu kesik çimin kokusu. Şimdi, buradaki molekülün iskeleti.
this smells of cut grass. now, this is the skeleton of the molecule.

sonunda misk kokusu bırakan, ağzı kapalı saf bir içecekten içerler.
the last of it is musk.

nasvarın kıyılardaki otların taze balyasını andıran çok farklı bir kokusu vardır.
naswar has a very distinct smell resembling that of a fresh bale of coastal hay.

onun içiminin sonunda misk kokusu vardır. İşte yarışanlar ancak onda yarışsınlar.
its seal is musk, for this let the competitors compete;

bizim televizyonumuz düz ve sıkıcı, ve görünen o ki o programdan hâlâ küf kokusu yayılıyor.
our television is sort of dry straight and it seems like the stink of mould still spreads from that programme.