Att försöka lära sig översätta från mänskliga översättningsexempel.
Från: Maskinöversättning
Föreslå en bättre översättning
Kvalitet:
Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.
mali rakamlar orantısız şekilde şişerken, ülke bir darboğaz dönemine giriyor.
the country is entering a period of self-constraint, as financial figures balloon out of proportion.
Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 2
Kvalitet:
dünyaya dönüşmüş şekilde kısa süreli gelirler, sırf sizin sanatçı olmanızı engellemek için.
they came to earth briefly transformed to stop you from being artistic, from becoming artists.
Senast uppdaterad: 2015-10-13
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
Üstelik öyle fazla tüketiyoruz ki torunlarımızın zamanında altı buçuk milyardan dokuz buçuk milyara dayanacak nüfus da yine orantısız şekilde en fakir ve en zayıflara zarar verecektir.
and we consume so much that again, a rise of 6.5 billion to 9.5 billion in our grandchildren's lifetime will disproportionately hurt the poorest and the most vulnerable.
Senast uppdaterad: 2015-10-13
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
Ön hazılık niteliğindeki veriler euk’lerin antiretroviral tedavi ve bakıma erişimlerinin orantısız şekilde düşük olduğunu göstermektedir (donoghoe vd., 2007).
preliminary data suggest that access to antiretroviral treatment and care by idus is disproportionately low (donoghoe et al., 2007).
Senast uppdaterad: 2014-02-06
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
bölgede serbest piyasa ekonomisinin gösterdiği ani gelişim, nüfusun kontrolsüz bir şekilde hareket etmesine, konut ve tesis inşaatının aceleye getirilmesine ve nüfusun büyük şehirlerde ve büyük şehirlerin etrafında orantısız şekilde toplanmasına sebep oldu.
the abrupt development of a free market economy has given rise to uncontrolled movements of people, hasty construction of housing and facilities, and disproportionate concentrations of people in and around big cities.
Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
oomen-ruijten, "gazetelere uygulanan baskılar, gazetecilere açılan davalar ve çok sayıda internet sitesinin orantısız şekilde yasaklanması özgür ve çoğulcu bir toplumda kabul edilemez." dedi.
"pressure on newspapers, court cases against journalists and the disproportionate ban of numerous websites are unacceptable in a free pluralistic society," she stressed.
Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering
veriler estonya, letonya ve portekiz’de düzelen bir duruma işaret etmekle beraber, bu ülkeler hâlâ orantısız şekilde yüksek olan yeni enfeksiyon oranları rapor etmekte ve avrupa’da uyuşturucu kullanımına atfedilen tüm yeni hiv vakalarının önemli bir oranına karşılık gelmektedir.
although data point to an improving situation in estonia, latvia and portugal, these countries still report disproportionately high rates of new infection and account for a significant proportion of all new hiv cases in europe attributed to drug use.
Senast uppdaterad: 2014-02-06
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
tarım ilaçlarının bazı etkileri rutin izleme programlarıyla saptanamaz – örneğin, tarım arazilerine tarım ilacı uygulandıktan hemen sonra yağmur yağdığında su canlılarının ölümcül bir şekilde kısa süreli kirlenmeye maruz kalması (57).
some pesticide impacts are not captured by routine monitoring programs — for example fatal exposure of aquatic species to short-term contamination during rainfall events immediately after pesticide application to cropland (57).
Senast uppdaterad: 2014-02-06
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
alışılmışın dışında bir dua etme şekilleri, kısa pantolonları ve uzun sakaları var. tüm bu uygulamalar, avrupalı müslümanların aksine, ortadoğu'daki müslümanların belirgin özellikleri.
they are known for their atypical way of praying, and for their short trousers and long beards -- all traits more characteristic of middle eastern as opposed to european muslims.
Senast uppdaterad: 2016-01-20
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet: