You searched for: sen benim çok hoşuma gittin (Turkiska - Engelska)

benim yemekleri çok hoşuma gidiyor.
i really like its dishes.

Çünkü çok güzel, benim çok hoşuma gitti.
because it's beautiful, i really liked it.

evet, bu çok hoşuma gidiyor.
yeah, i'm quite pleased with it.

ben tweetliyorum. Çok hoşuma gidiyor.
i tweet. i love it.

hikayen hoşuma gitti.
i liked your story.

Çok merak ediyordum, konuşma şeyleri çok hoşuma gidiyordu yani.
i was very curious and i liked the way they speak the language.

...bu hoşuma gitti... ...eğlenceliydi.
and so we got to the grave and made this, which was hilarious -- the attention that we got.

bu meydan okuma, hoşuma gitti.
that's a challenge. i like this.

seni dans ederken izlemek hoşuma gitti.
i loved watching you dance.

Çok hoş.
very beautiful

sizinle sohbet çok hoşuma gitti, ve gelip yakından bakmanız için sizi davet ediyorum.
so i'd love to talk to you all, and invite you to come down and take a closer look.

tom çok hoş.
tom is so nice.

beni çok güldürüyorsun.
you crack me up.

beni çok fazla incitiyor
it hurts me so much.

bence çok heyecanlı olacaksın
i think you will be very exciting

bence çok memnun kalacaksın.
i think you'll be very pleased.

o çok hoş, genç bir siyah kız.
she's a very nice, young black girl.

bence noelde beraber izlenebilecek çok hoş bir film
everyone in the town of whoville is happily preparing for christmas, but the grinch, who lives with his dog in a cave far away from people, hates christmas and decides to play christmas, he meets little cindy while doing it, realizing that christmas is not just about gifts, but what matters is being together

100 kız Çocuk projesi çok hoş istatistikler sunuyor.
the hundred girls project tells us some really nice statistics.

"bu çok hoş canım." dedi.
she said, "that's nice, dear."