You searched for: sen ve ben birlikte uyumak (Turkiska - Engelska)

o ve ben birlikte yürüdük.
he and i walked together.

sanırım muhtemelen sen ve ben birlikte daha iyi geçinebilmeliyiz.
i think that you and i should probably be able to get along better.

bu sadece sen ve ben.
it's just you and me.

sadece sen ve ben olacak.
it'll just be you and me.

tom ve ben birlikte gideceğiz ve birlikte döneceğiz.
tom and i will go together and we'll return together.

gel ve benimle birlikte çay iç.
come and have tea with me.

geçen pazar, mary ve ben birlikte kütüphaneye gittik.
last sunday, mary and i went to the library together.

sen ve ben iyi bir takım oluruz.
you and i make a good team.

tom ve ben birlikte seyahat ettiğimizde birbirimizi oldukça iyi tanıdık.
tom and i got to know each other quite well when we traveled together.

eğer bu yüzden sadece sen ve ben görebilirsiniz onun
why you have this only you and me can see his

sen ve ailen nasıl
how are you and your family

benimle birlikte filikamdaydı.
she was with me on my lifeboat.

"sen benimle birlikte olmaya dayanamazsın," dedi,
'you will not bear patiently with me' he replied.

ve sizi de benimle birlikte bu riski almaya çağırıyorum.
and so i'm going to invite you to take a risk with me.

benimle birlikte gelmeni istiyorum.
i would like you to come with me.

benimle birlikte bir şarkı söyle.
sing a song with me.

köpeğim her yere benimle birlikte gider.
my dog goes everywhere with me.

benimle birlikte konsere gitmeyecek misin?
won't you go to the concert with me?

fakat çok da emin gözükmüyordu ki, yanıma oturdu ve benimle birlikte bekledi.
but he did not seem so very sure, for he sat down to wait with me.

benimle birlikte biraz çay almaz mısın?
won't you have some tea with me?