Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.
yani neyse, yapabileceğiniz tüm bu şeyler bunlar, ama en çok sevdiğim şey deneyimlemek, dünyayı tatmak.
so anyways, there are all these things you can do, but the thing i love the most is to experience, taste the world.
bu fotoğraf yumurtadan yeni çıkmış, uzun ve tehlikeli yolculuğuna başlarken, tuzlu suyu ilk kez tatmak üzere olan bir yavruyu gösteriyor.
this is a photograph that shows a hatchling about to taste saltwater for the very first time beginning this long and perilous journey.
hanya leziz ve bir o kadar da sağlıklı girit mutfağı ile de ünlü - bu besleyici mutfağı tatmak için en iyi yerlerden birisi, eski kent'teki tamam.
chania is also famous for the tasty, yet healthy, cretan diet -- one of the best places to enjoy this nutritious cuisine is tamam, in the old town.
setimes'a konuşan katılımcı, "buraya en sevdiğim grup olan legende'yi dinlemek ve biraz bira tatmak için geldim." diyor
"i am here to listen to my favorite group legende, and to taste some beer," she told setimes.
defin törenine, 1995 yılında srebrenica'dan gelenlerin kat ettiği yolun acısını tatmak için üç gün boyunca potocari'ye yürüyen, barış yürüyüşünün 6 binden fazla üyesi de katıldı.
more than 6,000 members of the peace march were also present at the burial, walking for three days to potocari, to get to know the bitterness of the way crossed by those from srebrenica in 1995.
neredeyse 40 derece santigrad'a ulaşan kavurucu sıcaklar bile, binlerce belgradlıyı 12 haziran cumartesi ve pazar günü kentin eski kalemeydan kalesi'nde sunulan geleneksel sırp spesiyalleri, japon, yunan veya avusturya yemeklerini tatmaktan alıkoyamadı.
not even scorching temperatures -- reaching almost 40 degrees celsius -- prevented thousands of belgrade residents from sampling traditional serbian specialties, japanese, greek or austrian dishes at the the city's old kalemegdan fortress on saturday (june 12th) and sunday.