You searched for: tek bir (Turkiska - Engelska)

tek bir sorun var.
there's only one problem.

tek bir dosya yarat
create single file

tanrınız tek bir tanrıdır.
your god is one god.

tezahurat: tek bir millet.
chanting: one united nation.

taşınabilir tek bir oy yürütün
conduct a single transferable vote election

adada tek bir mağaza var.
there's only one store on the island.

o, tek bir kelime anlamadı.
she failed to understand a single word.

rahip, “tek bir türkiye yok.
"there isn't just one turkey," he says.

metinleri tek bir metinde birleştirir.
combines several text items into one.

"bakın, tek bir kuralım var."
he said, "look, i've got one rule."

sadece tek bir hucre bile olabilirsiniz.
you can even be just a single cell.

polis tek bir kişiyi bile yakalayamadı!
the police have failed to arrest even a single perpetrator!

sizin İlahınız tek bir İlah'tır.
your god is one god.

aradığınız bilgi tek bir tıklama uzaklığında.
the information you need is only a click away.

başarı, tek bir harfe bağlı." dedi.
the success is based on one letter," dardan molliqaj, organising secretary for the movement, told setimes.

artık sur'a tek bir üfürülüşle üfürüleceği.
and when the trumpet is blown with a single blast,

gelin tek bir vakaya, bangladeş’e bakalım.
let's look at one case, the case of bangladesh.

ben tekim bir şeyler yapabilirim.
but i'm one. i can do something.