You searched for: yaklaştıklarında (Turkiska - Engelska)

ancak zevcelerine ve cariyelerine karşı hariç. Çünkü onlara yaklaştıklarında kınanmazlar.
(apart from their spouses and their slave women, for then they are not blameworthy;

mısıra yaklaştıklarında karısı saraya, ‹‹güzel bir kadın olduğunu biliyorum›› dedi,
and it came to pass, when he was come near to enter into egypt, that he said unto sarai his wife, behold now, i know that thou art a fair woman to look upon:

akşam karanlığında kalkıp aram ordugahına doğru gittiler. ordugaha yaklaştıklarında, orada kimseyi göremediler.
and they rose up in the twilight, to go unto the camp of the syrians: and when they were come to the uttermost part of the camp of syria, behold, there was no man there.

panasonic, gelişmelere realist yaklaştığını gösteriyor.
panasonic show they are realistic.