You searched for: yaldızlı (Turkiska - Engelska)

yaldızlı zambak
gilded lily_cults

yaldızlı pisi balığı
plaice

yaldızlı vatoz (balık)
rays (fish)

yaldızlı bir taç var semada, biliyorum.
there's a starry crown in heaven, i know.

aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözleri vahyederler.
they whisper attractive but and deceitful words to each other.

onlardan bazısı bazısını aldatmak için yaldızlı sözler fısıldarlar.
they whisper attractive but and deceitful words to each other.

(bunlar), aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar.
they whisper attractive but and deceitful words to each other.

aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözleri vahyederler. rabbin dileseydi bunu yapamazlardı.
if your lord had so willed, they would not have done it, so leave them alone with their fabrications.

böylece, her peygambere insanlardan ve cinlerden olan şeytanları düşman kıldık. aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözleri vahyederler.
and in this wises have we appointed unto every prophet an enemy-- satans of men and of genii inspiring to each other gilded speech as a delusion.

böylece her peygambere, insan ve cin şeytanlarından bir düşman kıldık. onlardan bazısı bazısını aldatmak için yaldızlı sözler fısıldarlar.
likewise did we make for every messenger an enemy,- evil ones among men and jinns, inspiring each other with flowery discourses by way of deception.

İşte biz, böylece her peygambere insan ve cin Şeytanlarını düşman ettik; bazısı, bazısına yaldızlı sözler söyleyerek aldatır.
and in this wises have we appointed unto every prophet an enemy-- satans of men and of genii inspiring to each other gilded speech as a delusion.

böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. (bunlar), aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar.
and in this wises have we appointed unto every prophet an enemy-- satans of men and of genii inspiring to each other gilded speech as a delusion.

ki ahirete inanmayanların kalbleri o(nların yaldızlı sözleri)ne kansın, ondan hoşlansınlar ve onlar, işledikleri suçları işlemeğe devam etsinler.
(and this is in order) that the hearts of those who disbelieve in the hereafter may incline to such (deceit), and that they may remain pleased with it, and that they may commit what they are committing (all kinds of sins and evil deeds, etc.).

ahirete inanmayanların kalpleri ona (yaldızlı söze) kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye (böyle yaparlar).
(and this is in order) that the hearts of those who disbelieve in the hereafter may incline to such (deceit), and that they may remain pleased with it, and that they may commit what they are committing (all kinds of sins and evil deeds, etc.).

bunlar aldatmak için birbirlerine lafın yaldızlısını fısıldarlar.
they whisper attractive but and deceitful words to each other.