You searched for: yapamayacağını (Turkiska - Engelska)

tom bir şey yapamayacağını söyledi.
tom said he could do nothing.

tom onu yapabilip yapamayacağını bilmiyordu.
tom didn't know if he could do it or not.

bana bir iyilik yapıp yapamayacağını merak ediyordum.
i was wondering if you could do me a favor?

bana bir iyilik daha yapabilip yapamayacağını merak ediyordum.
i was wondering if you might do me another favor.

hayatta büyük zevk insanların yapamayacağını söylediği şeyi yapmaktır.
the great pleasure in life is doing what people say you cannot do.

ve onlar yapamayacakları şeyleri söylerler.
and that they say what they do not do.