You searched for: zevkten bayilmak (Turkiska - Engelska)

Zevkten önce iş.
Business before pleasure.

O zevkten dört köşe.
He's tickled pink.

Zevkten zevke sürükler.
How fair and how pleasant art thou, O love, for delights!

Burada olmak gerçekten bir zevk.
It's a real pleasure to be here.

Mutsuzluğumuzdan bir nevi zevk alıyoruz.
We do enjoy our misery in a certain way.

Yaptıkları işten zevk duymuyorlar.
They get no great pleasure from what they do.

Zevklerimiz gerçekten eskiden kalma.
Our pleasures are really ancient.

Zevk
Pleasure

İçinde zevk sürdükleri nice nimetler.
And comfort wherein they were amused.

İçinde zevk sürdükleri nice nimetler.
And comforts of life wherein they used to take delight!

İçinde zevk sürdükleri nice nimetler.
And comforts they used to enjoy.

İçinde zevk sürdükleri nice nimetler.
And favours amongst which they were rejoicing!

İçinde zevk sürdükleri nice nimetler.
And goodly things wherein they rejoiced;

İçinde zevk sürdükleri nice nimetler.
And pleasant things wherein they took delight!

İçinde zevk sürdükleri nice nimetler.
And the comfort they enjoyed.

İçinde zevk sürdükleri nice nimetler.
And the delights which they had been enjoying!

İçinde zevk sürdükleri nice nimetler.
And wealth (and conveniences of life), wherein they had taken such delight!

İçinde zevk sürdükleri nice nimetler.
and good things in which they took delight.

İçinde zevk sürdükleri nice nimetler.
and other bounties which they enjoyed yet left behind!

İçinde zevk sürdükleri nice nimetler.
and pleasant things in which they delighted!