You searched for: çıkarılacaksınız (Turkiska - Franska)

siz de işte böyle çıkarılacaksınız.
et c'est ainsi que l'on vous fera sortir (à la résurrection).

İşte siz de böyle çıkarılacaksınız.
ainsi vous serez ressuscités;

İşte siz de öyle (canlandırılıp) çıkarılacaksınız.
ainsi vous serez ressuscités;

İşte siz de (kabirlerinizden) böyle çıkarılacaksınız.
et c'est ainsi que l'on vous fera sortir (à la résurrection).

İşte siz de (bedensel hayata) öyle çıkarılacaksınız.
et c'est ainsi que l'on vous fera sortir (à la résurrection).

Ölürseniz de öldürülürseniz de allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız.
que vous mouriez ou que vous soyez tués, c'est vers allah que vous serez rassemblés.

kendi sözlerinizle aklanacak, yine kendi sözlerinizle suçlu çıkarılacaksınız.››
car par tes paroles tu seras justifié, et par tes paroles tu seras condamné.

dedi ki: "orda yaşayacak, orda ölecek ve oradan çıkarılacaksınız."
«là, dit (allah), vous vivrez, là vous mourrez, et de là on vous fera sortir.»

orada dirileceksiniz dedi, orada öleceksiniz ve orada dirilip mezardan çıkarılacaksınız.
«là, dit (allah), vous vivrez, là vous mourrez, et de là on vous fera sortir.»

dedi ki: "orada yaşayacak, orada ölecek ve oradan çıkarılacaksınız."
«là, dit (allah), vous vivrez, là vous mourrez, et de là on vous fera sortir.»

buyurdu: "orada hayat bulacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız."
«là, dit (allah), vous vivrez, là vous mourrez, et de là on vous fera sortir.»

"orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve orada (diriltilip) çıkarılacaksınız" dedi.
«là, dit (allah), vous vivrez, là vous mourrez, et de là on vous fera sortir.»

"orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan (dirilip) çıkarılacaksınız!" dedi.
«là, dit (allah), vous vivrez, là vous mourrez, et de là on vous fera sortir.»

Ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarır ve ölümünden sonra yeryüzünü diriltir; siz işte böyle çıkarılacaksınız.
du mort, il fait sortir le vivant, et du vivant, il fait sortir le mort. et il redonne la vie à la terre après sa mort. et c'est ainsi que l'on vous fera sortir (à la résurrection).

gökten, bir ölçüye göre su indiren de o'dur. biz onunla ölü bir ülkeye hayat veririz.İşte siz de mezarlarınızdan öyle çıkarılacaksınız.
celui qui a fait descendre l'eau du ciel avec mesure et avec laquelle nous ranimons une cité morte [aride]. ainsi vous serez ressuscités;

Öyle bir günde rezil olmaklıktan sakının ki, o gün allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız, sonra her kişiye kazandığının karşılığı tamamen ödenecek ve kendilerine asla haksızlık edilmeyecektir.
et craignez le jour où vous serez ramenés vers allah. alors chaque âme sera pleinement rétribuée de ce qu'elle aura acquis. et ils ne seront point lésés.

‹‹ama bütün bu olaylardan önce sizi yakalayıp zulmedecekler. sizi havralara teslim edecek, zindanlara atacaklar. benim adımdan ötürü kralların, valilerin önüne çıkarılacaksınız.
mais, avant tout cela, on mettra la main sur vous, et l`on vous persécutera; on vous livrera aux synagogues, on vous jettera en prison, on vous mènera devant des rois et devant des gouverneurs, à cause de mon nom.

"o, öldüğünüz, toprak ve kemik haline geldiğiniz zaman, sizin mutlaka (yeniden diriltilip) çıkarılacağınızı mı va'dediyor?"
vous promet-il, quand vous serez morts, et devenus poussière et ossements, que vous serez sortis [de vos sépulcres]?