You searched for: bir de seni seviyorum (Turkiska - Franska)

seni seviyorum
moi aussi je t'embrasse

ben de seni seviyorum bebegim
ben de seni

Üzgünüm, seni seviyorum.
pardonne-moi, je t'aime.

seni seviyorum kardeşim, seni özlüyorum
je t'aime ma soeur, tu me manque

ben de seni özlüyorum
tu me manques aussi

seni seviyorum çünkü sen harika bir sanatçısın
je te t aime car tu es grand artiste cglar ertugrul

sana bir de yetimlerden soruyorlar.
et ils t'interrogent au sujet des orphelins.

aralarından bir de ırmak akıtmıştık.
et nous avons fait jaillir entre eux un ruisseau.

bir de... tercih edecekleri meyveler...
et des fruits de leur choix,

bir de o insan yiyeceğine baksın.
que l'homme considère donc sa nourriture:

rabbin de (seni) unutmuş değildir?"
ton seigneur n'oublie rien.

seni seviyordum.
je t'ai aimé.

hatta sen bir kişiyi öldürmüştün de seni tasadan kurtarmış ve çeşitli testlerden geçirmiştik.
tu tuas ensuite un individu; nous te sauvâmes des craintes qui t'oppressaient; et nous t'imposâmes plusieurs épreuves.

sen bir de adam öldürmüştün. o zaman da seni tasadan kurtarmış ve seni iyice denemiştik.
tu tuas ensuite un individu; nous te sauvâmes des craintes qui t'oppressaient; et nous t'imposâmes plusieurs épreuves.

hem sen, bir adam öldürdün de seni gamdan kurtardık. seni çeşitli musibetlerle imtihan ettik.
tu tuas ensuite un individu; nous te sauvâmes des craintes qui t'oppressaient; et nous t'imposâmes plusieurs épreuves.

bir ticaret yahut oyun-eğlence görür görmez, dağılıp ona yöneldiler de seni ayaküstü bıraktılar.
quand ils entrevoient quelque commerce ou quelque divertissement, ils s'y dispersent et te laissent debout.

"babacığım, bana, sana gelmeyen bir bilgi geldi. beni izle de seni düzgün yola ileteyim."
o mon père, il m'est venu de la science ce que tu n'as pas reçu; suis-moi, donc, je te guiderai sur une voie droite.

sen bize açık bir mucize getirmedin. biz de senin sözünle tanrılarımızı terk etmeyiz.
ils dirent: «o hûd, tu n'es pas venu à nous avec une preuve, et nous ne sommes pas disposés à abandonner nos divinités sur ta parole, et nous n'avons pas foi en toi.

bir de, melekler şöyle demişti: "ey meryem! allah seni, kendisinden bir kelimeyle muştuluyor.
(rappelle-toi) quand les anges dirent: «o marie, voilà qu'allah t'annonce une parole de sa part: son nom sera «al-masîh», «'issâ», fils de marie, illustre ici-bas comme dans l'au-delà, et l'un des rapprochés d'allah».