You searched for: canlı (Turkiska - Franska)

canlı
organisme

canlı tut
keepalive

tracman canlı
souris trackman live

bağlantıları canlı tut
maintenir la connexion active

& canlı tut: minutes
maintenir en vie toutes les & #160;: minutes

canlı video yayını
transmission de vidéo en direct

her canlı ölümü tadacaktır.
toute âme goûtera la mort.

her canlı, ölümü tadacaktır.
toute âme doit goûter la mort.

facebook canlı akışında blackberry
blackberry en direct sur facebook

her canlı şeyi sudan oluşturduk.
ensuite nous les avons séparés et fait de l'eau toute chose vivante.

canlı arap sxs sxs sxs arap sxs canlı
live sxs arab sxs live sxs arab sxs

bağlantıyı açık tutmak için canlı tutu kullanın
utiliser le « & #160; keepalive & #160; » pour conserver la connexion ouverte

tükenme tehlikesinde olan birçok canlı türü var.
il y a de nombreuses espèces en voie de disparition.

tatlısu canlı türlerinin kuzeye doğru hareketi
déplacement vers le nord des espèces d‘eau douce

Çünkü hiçbir canlı senin karşında aklanmaz.
n`entre pas en jugement avec ton serviteur! car aucun vivant n`est juste devant toi.

bir miktar sıcak olan renkler daha canlı görünmekte.
le rendu chaud typique des kodak peut être retouche en post traitement mais globalement le rendu est bon et les photos imprimées sont riches en contraste.

canlı canlı gömülen kız çocuğu sorulduğu zaman:
et qu'on demandera à la fillette enterrée vivante

allah yeryüzünü de canlı yaratıklar için alçaltıp döşedi.
quant à la terre, il l'a étendue pour les êtres vivants:

Üzerinden geçtiği şeyi canlı bırakmıyor, onu kül edip savuruyordu.
n'épargnant rien sur son passage sans le réduire en poussière.

hiçbir canlı yoktur ki o, onu perçeminden yakalamış olmasın.
il n'y a pas d'être vivant qu'il ne tienne par son toupet.