You searched for: diyebiliriz (Turkiska - Franska)

artık pratikte nadiren kullanılan optik vizör yerini lcd ekrana bırakıyor diyebiliriz.
de nos jours, on a de plus tendance à utiliser les écrans pour viser plutôt que les viseur optiques, souvent très étroits et imprécis.

"ancak şu kadarını diyebiliriz ki; "tanrılarımızdan bazısı seni fena çarpmış".
nous dirons plutôt qu'une de nos divinités t'a affligé d'un mal».

nikon d50 için başlangıç seviyesi bir dijital fotoğraf makinesi diyebiliriz, bununla beraber kullanıcıya neredeyse her seçeneği sunuyor.
malgré le fait que le d50 est un appareil dit d'entrée de gamme, il offre quasiment tout ce qu'on peut imaginer pour un reflex.

piyasada mevcut sistemler arasında en iyilerden biri diyebiliriz ve sadece bu sistem bile kamerayı satın almak için geçerli bir neden olabilir.
c'est un des meilleurs systèmes existant et à lui seul, serait une bonne raison d'acheter cet appareil.

lavanla betuel, ‹‹bu rabbin işi›› diye karşılık verdiler, ‹‹biz sana ne iyi, ne kötü diyebiliriz.
laban et bethuel répondirent, et dirent: c`est de l`Éternel que la chose vient; nous ne pouvons te parler ni en mal ni en bien.

ya rab, İsrail halkı dönüp düşmanlarının önünden kaçtıktan sonra ben ne diyebilirim!
de grâce, seigneur, que dirai-je, après qu`israël a tourné le dos devant ses ennemis?