Att försöka lära sig översätta från mänskliga översättningsexempel.
Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.
kendilerine ilim gelinceye kadar ihtilafa düşmediler.
par la suite, ils n'ont divergé qu'au moment où leur vint la science.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
kendi aralarından çıkan hizipler ihtilafa düştüler.
[par la suite,] les sectes divergèrent entre elles.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ama aralarından çıkan guruplar, bir ihtilafa düştüler.
mais les factions divergèrent entre elles.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
böyle iken, aralarından çıkan hizipler ihtilafa düştüler.
mais les factions divergèrent entre elles.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
(fakat) onlar ihtilafa düşmeye devam edecekler.
or, ils ne cessent d'être en désaccord (entre eux,)
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
cumartesi, ancak onda ihtilafa düşenlere (farz) kılındı.
le sabbat n'a été imposé qu'à ceux qui divergeaient à son sujet.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
hakkında ihtilafa düşmekte olduğunuz şeyi kıyamet gününde mutlaka size açıklayacaktır.
et, certes, il vous montrera clairement, au jour de la résurrection ce sur quoi vous vous opposiez.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
cumartesi günü (avlanmamak), ancak onda ihtilafa düşenlere farz kılındı.
le sabbat n'a été imposé qu'à ceux qui divergeaient à son sujet.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
allah, ihtilafa düştükleri hususlarda kıyamet günü onlar hakkında hükmünü verecektir.
eh bien, allah jugera sur ce quoi ils s'opposent, au jour de la résurrection.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
andolsun ki biz musa'ya tevrat'ı vermiştik de onda ihtilafa düşmüşlerdi.
nous avons effectivement donné à moïse le livre. puis, il y eut controverse là-dessus.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
bunun üzerine allah iman edenlere, üzerinde ihtilafa düştükleri gerçeği izniyle gösterdi.
puis allah, de par sa grâce, guida ceux qui crurent vers cette vérité sur laquelle les autres disputaient.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
eğer (savaş için) sözleşmiş olsaydınız, sözleştiğiniz vakit hususunda ihtilafa düşerdiniz.
si vous vous étiez donné rendez-vous, vous l'auriez manqué (effrayés par le nombre de l'ennemi).
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
"allah, kıyamet günü, kendisinde ihtilafa düştüğünüz şey hakkında aranızda hükmedecektir."
allah jugera entre vous, au jour de la résurrection, ce en quoi vous divergez».
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering
hiç kuşkunuz olmasın ki bu kur'an, İsrailoğullarına, ihtilafa düştükleri şeylerin birçoğunu anlatıyor.
ce coran raconte aux enfants d'israël la plupart des sujets sur lesquels ils divergent,
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
allah sizi bununla imtihan ediyor; ihtilafa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size açık bir biçimde elbette gösterecektir.
allah ne fait, par là, que vous éprouver. et, certes, il vous montrera clairement, au jour de la résurrection ce sur quoi vous vous opposiez.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
halbuki allah inananları, onların ihtilafa düştükleri doğru şeye, kendi izniyle muvaffak etti, gerçeğe ulaştırdı.
puis allah, de par sa grâce, guida ceux qui crurent vers cette vérité sur laquelle les autres disputaient.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaması ve inkar edenlerin kendilerinin yalancı olduklarını bilmesi için (diriltecektir).
(il les ressuscitera) afin qu'il leur expose clairement ce en quoi ils divergeaient, et pour que ceux qui ont mécru sachent qu'ils ont été des menteurs.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
biz bu kitab'ı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma da hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.
et nous n'avons fait descendre sur toi le livre qu'afin que tu leur montres clairement le motif de leur dissension, de même qu'un guide et une miséricorde pour des gens croyants.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, yalnızca aralarındaki 'hakka tecavüz ve azgınlıktan' dolayı ihtilafa düştüler.
ils ne divergèrent qu'après que la science leur fut venue par agressivité entre eux.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
allah dileseydi o peygamberlerden sonra gelen milletler, kendilerine açık deliller geldikten sonra birbirleriyle savaşmazlardı. fakat onlar ihtilafa düştüler de içlerinden kimi iman etti, kimi de inkar etti.
et si allah avait voulu, les gens qui vinrent après eux ne se seraient pas entretués, après que les preuves leur furent venues; mais ils se sont opposés: les uns restèrent croyants, les autres furent infidèles.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet: