Att försöka lära sig översätta från mänskliga översättningsexempel.
Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.
ve işte onlarla karşılaştığınız vakit onları sizin gözünüze az gösteriyordu, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu.
al momento dello scontro li fece apparire pochi ai vostri occhi, come vi mostrò pochi, agli occhi loro.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
sizi yalnız bırakmaz, barış yapmak istemez ve ellerini sizden çekmezlerse karşılaştığınız yerde onları öldürebilirsiniz.
se non si mantengono neutrali, se non vi offrono la pace e non abbassano le armi, afferrateli e uccideteli ovunque li incontriate.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ey inananlar, bir toplulukla karşılaştığınız zaman sebat edin ve allah'ı çok anın ki, başarıya erişesiniz.
o voi che credete, quando incontrate una schiera [nemica] state saldi e menzionate incessantemente il nome di allah, affinché possiate prosperare.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ey iman edenler! toplu olarak kâfirlerle karşılaştığınız zaman, onlara arkalarınızı dönmeyin (kaçmayın).
o voi che credete, quando incontrerete i miscredenti in ordine di battaglia non volgete loro le spalle.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ey iman edenler! herhangi bir topluluk ile karşılaştığınız zaman sebat edin ve allah'ı çok anın ki başarıya erişesiniz.
o voi che credete, quando incontrate una schiera [nemica] state saldi e menzionate incessantemente il nome di allah, affinché possiate prosperare.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
İmdi kâfirlerle savaşta karşılaştığınız zaman hemen boyunlarını vurun. nihayet onları iyice mağlub edince, işi sağlama bağlayın, onları esir alın.
quando [in combattimento] incontrate i miscredenti, colpiteli al collo finché non li abbiate soggiogati, poi legateli strettamente.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
allah, olacak bir işi yerine getirmek için (savaş alanında) karşılaştığınız zaman onları sizin gözlerinizde az gösteriyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu.
al momento dello scontro li fece apparire pochi ai vostri occhi, come vi mostrò pochi, agli occhi loro. era necessario che allah realizzasse un ordine che doveva essere eseguito.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
(savaşta) inkar edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. nihayet onlara iyice vurup sindirince bağı sıkıca bağlayın (esir alın).
quando [in combattimento] incontrate i miscredenti, colpiteli al collo finché non li abbiate soggiogati, poi legateli strettamente.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
(savaşta) İnkar edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. nihayet onları iyice vurup sindirince bağı sıkıca bağlayın (onları esir alın).
quando [in combattimento] incontrate i miscredenti, colpiteli al collo finché non li abbiate soggiogati, poi legateli strettamente.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
(25 yaşın altındaki) genç ve (iki yıldan kısa bir süredir enjekte eden) yeni euk’lerle yapılan çalışmalar, bunların pek çoğunun virüsle, enjekte etmeye başladıktan kısa süre sonra karşılaştığından, hcv enfeksiyonunu önlemek için gereken zaman çerçevesinin oldukça kısa olduğunu göstermektedir. yeni çalışmalar (2005-06) tipik olarak % 20 ve % 50 arasında yaygınlık düzeyleri rapor etmekle beraber, örnekler arasında dikkate değer farklılıklar bulunmaktadır.
continua dell’hiv si trovano nei riscontri di elevati livelli di prevalenza (oltre il 5%) tra i giovani idu (campioni di almeno 50 idu di età inferiore ai 25 anni) in alcuni paesi: spagna (dati nazionali, 2005), portogallo (dati nazionali, 2006), estonia (due regioni, 2005), lettonia (dati nazionali e due città, 2002-2003), lituania (una città, 2006) e polonia (una città, 2005) (130).
Senast uppdaterad: 2014-02-06
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet: