You searched for: nur (Turkiska - Italienska)

nur
nur

nur üstüne nurdur.
luce su luce.

nur üzerine nurdur o.
luce su luce.

(bu,) nur üstüne nurdur.
luce su luce.

(bu ışık) nur üstüne nurdur.
luce su luce.

takva sahipleri cennetlerde, nur içindedirler.
i timorati saranno tra giardini e ruscelli,

allah'ın nur vermediği kimsenin nuru olmaz.
per colui cui allah non ha dato la luce, non c'è alcuna luce.

allah bir kimseye nur vermemişse artık onun nuru olmaz.
per colui cui allah non ha dato la luce, non c'è alcuna luce.

fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nur yaptık.
ne abbiamo fatto una luce per mezzo della quale guidiamo chi vogliamo, tra i nostri servi.

doğrusu size allah'tan bir nur ve apaçık bir kitap gelmiştir.
una luce e un libro chiaro vi son giunti da allah.

ancak biz onu bir nur kıldık; onunla kullarımızdan dilediklerimizi hidayete erdiririz.
ne abbiamo fatto una luce per mezzo della quale guidiamo chi vogliamo, tra i nostri servi.

ayrıca size, allah'tan bir nur ve apacık bir kitap da gelmiştir.
una luce e un libro chiaro vi son giunti da allah.

bir kimseye allah, nur vermemişse, artık o kimsenin ışık ve aydınlıktan nasibi yoktur.
per colui cui allah non ha dato la luce, non c'è alcuna luce.

've ayı bunların içinde nur yaptı. güneşi de bir lamba yaptı.'
e della luna ha fatto una luce e del sole un luminare.

allah kimin gönlünü İslam'a açmışsa o, rabbinden bir nur üzerinde değil midir?
colui cui allah apre il cuore all'islàm e che possiede una luce che proviene dal suo signore...

allah kimin gönlünü İslam'a açmışsa, o, rabbi katından bir nur üzere olmaz mı?
colui cui allah apre il cuore all'islàm e che possiede una luce che proviene dal suo signore...

allah göklerin ve yerin nur'udur. o'nun nuru, içinde ışık bulunan bir kandil yuvasına benzer.
allah è la luce dei cieli e della terra.

nuru osmaniye cd
radiance osmaniye cd