You searched for: atacağım (Turkiska - Koreanska)

Çöpe atacağım.
내가 쓰레기통에 넣으마.

birkaç adım atacağım.
그래, 그냥 다른 발 앞으로 발을 내딛는거야

- kendimi öne atacağım.
-최선을 다해볼게.

bu posterle hava atacağım.
자랑해야지

onu sakar'a atacağım.
그러므로 내가 곧 그를 볼지옥으로 이르게 하리라

kapıyı açıp bir adım atacağım.
문을 열고, 밖으로 한 발짝,

asla; onu hutama'ya atacağım.
그러나 그렇지 아니하니 그는 지옥에 던져지리라

onu ben, cehenneme sürükleyip-atacağım.
그러므로 내가 곧 그를 볼지옥으로 이르게 하리라

onu sonsuza kadar bölümümden atacağım.
그래야 내가 스티븐스를 이 수술로부터 완전히 빼버릴 수 있으니

dokusu hoşmuş. bunu yıkamaya atacağım.
고맙네요, 이거 빨아서 드릴게요

her hayır dediğinde birini daha atacağım.
안 된다고 할 때마다, 하나씩 던져버릴 거예요

- anton'un mali bilgilerine göz atacağım.
안톤의 자금사정을 확인할게요

gün sonunda kararımı veremezsem yazı tura atacağım.
오늘까지 선택을 못 하면

ya dikiş atacağım, ya da klemp kullanacağım.
제가 바로 봉합하거나 클램프를 쓸 수 있을거 같아요

İşiniz bittiğinde terli vücutlarınıza kırk dolar atacağım.
떡을 다 치고나면 땀 흘리는 몸위에 40달러를 던져주도록 하지

dostum, şunu kesmezsen suratının ortasına yumruk atacağım.
- 이봐, 그만하지 않으면 - 얼굴을 한 대 칠 거야

- eğer akşama kadar karar veremezsem, yazı tura atacağım.
아직 오늘까지 결정을 못하면 동전 던지기를 할 거야

- hoşnut sıkkın veya gergin göründüğünde kafana ayıcık atacağım.
- 너무 당당해 보이거나 짜증 내거나 긴장하면 젤리를 던지겠소

seir dağını viran edip kimsesiz bırakacağım, oraya gidip geleni kesip atacağım.
내 가 세 일 산 으 로 놀 라 움 과 황 무 지 가 되 게 하 여 그 위 에 왕 래 하 는 자 를 다 끊 을 지

hahn'ın beni ameliyata almasını sağla yoksa seni evden atacağım. - ne?
닥터한이 저를 수술에참여시키게 만드세요 아니면 제아파트에서 짐빼시던가요