You searched for: gidip (Turkiska - Koreanska)

gidip--
-아니야

ve gidip...
나...

bence gidip...
걔네가 뭐 찾아보...

- gidip getireyim.
- 내가 가져오지

ben gidip alırım.
제가 주울께요.

evet, gidip alabiliriz.
우리는 그것을 얻을 수있습니다.

- ben gidip getiririm.
- 뭐 좀 가지러 갈게.

aylardır gidip geliyor.
몇 달 동안 왔다 갔다 해요

gidip almam gereken--
내가 그냥 좀,

- gidip aşağıda konuşalım.
노예들을 만나 얘기해 봅시다

- tamam, gidip soracağım.
- 그래 내가 물어볼께

patrona gidip zam isteyeceğiz
가서 단장님께 말씀 드리자 그래!

gidip başbakan ile görüşün.
그건 날 매우 난처한 위치로 몰아넣고 있어

evet, gidip şefle konuşacağım.
- 응, 가려고

- eve gidip üstümü değiştirmeliyim.
- 옷 갈아입으러 가야겠어요

bence gidip annemle yaşamalıyız.
우리, 어머님이랑 같이 살아야 할것 같아요

gidip göstermek ister misin?
하러 갈까?

- doktorun ofisine gidip alabilirsin.
- 의사 집에 가서 받으면 되잖아요

- görebiliyorum. gidip dosyasını hazırla.
내가 볼 수 있어 가서 차트를 업데이트 해

daniu! daniu! gidip bakalım.
대우야 대우야 대우야~