You searched for: hissedebiliyorum (Turkiska - Koreanska)

hissedebiliyorum.
느낄 수 있어요

bunu hissedebiliyorum.
느낄수 있어.

hissedebiliyorum. ve...
nbsp; 나른하고

güçlendiğini hissedebiliyorum.
강해지는게 느껴져요

yaklaştık, hissedebiliyorum.
직감으로는, 가까이 왔을 것 같으니말야.

- hayır, hissedebiliyorum.
아니야 느낌 있어

aşkı ve intikamı hissedebiliyorum.
사랑과 복수

belkemiğini hissedebiliyorum, johnny.
넌 수가 뻔해 등뼈가 느껴져

- hala dumanı hissedebiliyorum. - ah.
나도 같이 있어

harry'ye yaklaşıyoruz. hissedebiliyorum.
우린 해리에게 접근하고 있소

yaptıkları hareketleri buradan hissedebiliyorum.
밖에 놈들이 와있다고 모두 끝이야

onları hissedebiliyorum, onlara dokunabiliyorum.
느낄 수 있고, 만질 수 있고, 볼 수 있죠.

bu gece o vaktin geldiğini hissedebiliyorum...
난 공기가 오늘 밤에 올 느낄 수있습니다.

kung fu'nun ürpertisini ensemde hissedebiliyorum.
완전 가까워, 등골에 쿵푸의 전율이 타고 올라와

beynimde dolanan statik elektriği hissedebiliyorum.
뇌가 한방향으로만 흐르고 있다.

İçini kaplayan ateşi hissedebiliyorum, fadela.
하지만 이제 끝이야, 파델라

kalbinin daha güçlü atmaya başladığını hissedebiliyorum.
심장이 채워지는 게 느껴지는 것 같네요

yabancı takımların bizi yenmeyi çok istediğini hissedebiliyorum.
해외 팀들은 저희를 정말 이기고 싶어하는 것 같아요

kalbin öyle hızlı atıyor ki, ellerinden hissedebiliyorum.
네 심장은 매우 빨리 뛰어. 난 네 손으로 그걸 느낄 수 있어.

bunu ödül savaşlarında restoranlarda, sinemada hep etrafımda hissedebiliyorum.
그걸 모르겠어요 분위기로 느껴요 내가 외출하면 군중 속에서 레스토랑에서, 영화관에서