You searched for: karşılık (Turkiska - Koreanska)

karşılık ver.
받은만큼 돌려줘.

yaptıklarına karşılık.
이것들은 그들이 행한 것에 대한 보상이라

bana karşılık verme.
말대꾸하지 마

karşılık vermeyi gerektirmez.
상호 대응은 필요 없어

neden karşılık vermedin?
되받아 치지 그랬어?

buna karşılık vermem evlat.
네 말이 맞는 것 같다

rab böyle karşılık versin!
이 는 대 적 곧 내 영 혼 을 대 적 하 여 악 담 하 는 자 가 여 호 와 께 받 는 보 응 이 니 이

bebeğin hayatına karşılık benimki.
아이와 제 생명 중 하나를 택하라고요?

%s ilişkisi için kayıp karşılık
%s 관계에 대한 상호 관계 정보가 빠졌습니다

- onlarınkine karşılık senin canın.
니콜라이

amerikalıların bilgisayarı bir karşılık hesaplıyor.
미국 팀의 컴퓨터가 응수를 계산합니다

ateşe ateşle karşılık ver, leslie.
눈에는 눈이라구요, 레즐리

yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için!
너희는 기꺼이 먹고 마시라 이는 너희가 행한 의로움 때문이라

benim sözüme karşılık seninki olacak.
우리 중에서 누구 말을 믿을까요?

ben adaletsizliğe, adalet ile karşılık vereceğim.
i will answer injustice with justice.

sadece selama karşılık selam sözü işitirler.
그들은 그곳에서 무익하고 욕된 말들을 듣지 아니하며

"orkestra'da onlara karşılık vermişti."
환호하면서 발을 굴렀어

girin mutlaka oraya kafir olduğunuza karşılık.
화염을 맛보라 이것은 너희가 고집하여 진리를 거역한 때문이라

Üstüme gelirse, karşılık vereceğim. bence vermelisin.
나한테 한 번만 더 그러면 바로 돌격하겠어 / 맞는 말이야

bazen adaletsizliğe, merhametle karşılık vermek daha iyidir.
sometimes it is better to answer injustice with mercy.