You searched for: döküldüğü (Turkiska - Ryska)

yıldızlar döküldüğü vakit,
Когда звезды рассеятся,

gizlenenlerin ortaya döküldüğü gün
В тот День Все тайное подвергнется проверке,

yıldızlar dağılıp döküldüğü zaman,
Когда звезды рассеятся,

yıldızlar, bulanıklaşıp-döküldüğü zaman,
Когда звезды померкнут;

ama yeryüzü parça parça döküldüğü,
Да, когда земля размельчится, сделавшись кусками, кусками,

bir damla sudan (döl yatağına) meni döküldüğü zaman.
Из капли (крохотной), Что изольется (в место израстанья).

bu yaptıklarınız kesinlikle yanlış!dünya sarsılıp parça parça döküldüğü zaman,
Ведь вас ждут ужасы, когда земля рассыплется в прах.

hayır! bu yaptıklarınız kesinlikle yanlış!dünya sarsılıp parça parça döküldüğü zaman,
Да, когда земля размельчится, сделавшись кусками, кусками,

Üstelik sana tanıklık eden İstefanosun kanı döküldüğü zaman, ben de oradaydım. onu öldürenlerin kaftanlarına bekçilik ederek yapılanları onayladım.›
и когда проливалась кровь Стефана, свидетеля Твоего, я там стоял, одобрял убиение его и стерег одежды побивавших его.

egemen rab şöyle diyor: yüzsüzlüğün ortaya döküldüğü, oynaşlarınla fahişelik ederken çıplaklığın meydana çıktığı için, bütün iğrenç putların yüzünden, onlara çocuklarının kanını verdiğin için,
Так говорит Господь Бог: за то, что ты так сыпала деньги твои, и в блудодеяниях твоих раскрываема была нагота твоя перед любовниками твоими иперед всеми мерзкими идолами твоими, и за кровь сыновей твоих, которых ты отдавала им, –

hani o zaman onlara, bu şehirde yerleşin ve dilediğiniz yerde dilediğiniz şeyi yiyin ve bu makam, suçların döküldüğü makamdır deyin, kapıdan yerlere kapanırcasına eğilerek girin de suçlarınızı örtelim, iyi hareket edenlerin mükafatını daha da fazlasıyla verelim denmişti.
[Вспомни, Мухаммад], как им было сказано: "Поселитесь в этом городе, ешьте там [вволю] повсюду, где захотите, говорите: "Прости [нам грехи]!" и входите во врата [города] с земным поклоном. [И тогда] Мы простим ваши проступки и умножим вознаграждение добродеющим".

yıldızlar (kararıp) döküldüğünde,
Когда звезды померкнут;