You searched for: gecesi (Turkiska - Spanska)

kadir gecesi
noche del destino

% 1 ögesinin gecesi
la noche de %1

o, pazar gecesi çalışmadı.
no trabajó el domingo por la noche.

kadir gecesi bin aydan hayırlıdır.
la noche del destino vale más de mil meses.

biz onu kadir gecesi'nde indirdik.
lo hemos revelado en la noche del destino.

kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
la noche del destino vale más de mil meses.

bilir misin nedir kadir gecesi?
y ¿cómo sabrás qué es la noche del destino?

bin aydan daha da hayırlıdır kadir gecesi.
la noche del destino vale más de mil meses.

ve ne bildirdi sana, nedir kadir gecesi?
y ¿cómo sabrás qué es la noche del destino?

oruç gecesi, kadınlarınıza yaklaşmak, size helal kılındı.
durante el mes del ayuno os es lícito por la noche uniros con vuestras mujeres: son vestidura para vosotros y vosotros lo sois para ellas.

kadir gecesi'nin niteliğini sana gösteren nedir?
y ¿cómo sabrás qué es la noche del destino?

kudret gecesi ne kadar önemlidir, bilir misin?
y ¿cómo sabrás qué es la noche del destino?

Şüphe yok ki indirdik kur'an'ı kadir gecesi.
lo hemos revelado en la noche del destino.

biz kur'ân’ı indirdik kadir gecesi. [44,3; 2,185]
lo hemos revelado en la noche del destino.

oruç tuttuğunuz günlerin gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız size helal kılındı, onlar sizin örtünüz, siz de onların örtülerisiniz.
durante el mes del ayuno os es lícito por la noche uniros con vuestras mujeres: son vestidura para vosotros y vosotros lo sois para ellas. alá sabe que os engañabais a vosotros mismos.

oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız, size helâl kılındı. onlar, sizin için bir örtü, siz de onlar için bir örtü durumundasınız.
durante el mes del ayuno os es lícito por la noche uniros con vuestras mujeres: son vestidura para vosotros y vosotros lo sois para ellas.

İnkar edenler, ceza saati kendilerine ansızın gelene veya gecesi olmayan günün azabı çatana kadar kuran'dan şüphe etmekte devam ederler.
pero quienes no crean persistirán en sus dudas acerca de él, hasta que les llegue la hora de repente o el castigo de un día nefasto.

oruç gecesi kadınlarınıza cinsel yaklaşım size helal kılınmıştır. onlar sizin için giysidir/eştir, siz de onlar için giysisiniz/eşsiniz.
durante el mes del ayuno os es lícito por la noche uniros con vuestras mujeres: son vestidura para vosotros y vosotros lo sois para ellas.

burç hamud'da, lübnan ermenileri ve diğer lübnanlılar #againstallgenocides hashtag'i ile 19 nisan gecesi dilek feneri yakarak soykırımı anacaklar.
en bourj hammoud, los armenios libaneses y otros libaneses conmemoraron el genocidio con la etiqueta #againstallgenocides entregando linternas aéreas la noche del domingo 19 de abril.

(İsrâ gecesi) sana açıkça gösterdiğimiz o temâşâyı ve kur'ân'da lanet edilen ağacı da, yalnız insanlara bir imtihan için yapmışızdır.
no hicimos del sueño que te mostramos y del árbol maldito mencionado en el corán sino tentación para los hombres.