Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.
gübre kapısını beythakkerem bölgesini yöneten rekav oğlu malkiya onardı. kapı kanatlarını yerine yerleştirip sürgülerle kapı kollarını taktılar.
das misttor aber baute malchia, der sohn rechabs, der oberste des kreises von beth-cherem; er baute es und setzte ein seine türen, schlösser und riegel.
yahudalı önderleri surların üzerine çıkardım. Şükrederek yürüsünler diye iki büyük gruba ayırdım. birinci grup sağdan gübre kapısına doğru yürüdü.
und ich ließ die fürsten juda's oben auf die mauer steigen und bestellte zwei große dankchöre. die einen gingen hin zur rechten oben auf der mauer zum misttor hin,
bunun yerine, toprağın verimliliğini artırmak ve zararlılar ile bitki hastalıklarıyla savaşmak için hayvansal gübre, ürün değişimi ve uygun toprak besleme uygulamalarına dayanır.
hier werden vielmehr durch tierischen dung, fruchtwechsel und geeignete bodenbearbeitung die fruchtbarkeit des bodens gefördert und schädlinge und pflanzenkrankheiten bekämpa .
nehirlerdeki nitrat konsantrasyonları akış yukarı havzalardaki sulu tarım arazisi oranıyla bağlantılıdır: en yüksek seviyeler yüksek miktarda azotlu gübre ve hayvan gübresinin kullanıldığı yerlerde görülmektedir.
die nitratkonzentrationen in flüssen hängen vom anteil des ackerlandes im jeweiligen einzugsgebiet ab: höchste werte ergeben sich, wenn stickstox altige mineral- und wirtschaa sdünger in großen mengen verwendet werden.
kimyasal gübre ve gübreler ürün tarafından emilmediği veya hasat sırasında temizlemediği sürece aşırı nitrat yeraltı suyunun yanı sıra yüzey su kütlelerine akabilir (13).
soweit kunstdünger oder dung nicht von den feldfrüchten aufgenommen oder während der ernte entfernt wird, kann überschüssiges nitrat in das grundwasser ausgewaschen oder in oberflächengewässer ausgespült werden (13).
arazilerin, belirli tipte biyolojik yakıt ekinlerinin yetiştirilmesi için dönüştürülmesi, gübre ve tarım ilaçlarının kullanımı bağlamında yoğunlaşmaya, kirlenme yükünün artmasına ve biyolojik çeşitlilik kaybının ağırlaşmasına yol açmaktadır.
die umwandlung von flächen in anbaugebiete für bestimmte arten von biokraftstoffen führt zu einer intensivierung unter erhöhtem einsatz von düngemitteln und pestiziden, einer erhöhten schadstoffbelastung und einem weiteren biodiversitätsverlust.
bilhassa 1960’lardan itibaren, tarımda artan gübre kullanımının yanı sıra kentselleşme de baltık denizi’ne atılan besleyici girdilerinde dramatik bir artışa sebep olmuştur. bu durum
der internationale rat für meeresforschung (ices) gibt wissenschaftliche empfehlungen für die biologisch sicheren mengen.
güney avrupa’da yeniden kullanılır. su kalitesinin eksiksiz bir şekilde denetlenmesi şartıyla, kullanılabilen su miktarının artması, gübre karışmasının azalması ve sanayi için imalat maliyetinin azalması gibi, önemli yararlar sağlanabilir.
die globale herausforderung, zu deren bewältigung die wrrl einen betrag leisten kann, sofern sie vollständig umgesetzt wird, besteht darin, die nachhaltige verfügbarkeit einer guten wasserqualität zu gewährleisten sowie für einander konkurrierende nutzungen – wie z. b. wasserverbrauch in haushalten, industrie, landwirtschaft und umwelt – zwangsläufige kompromisse zu finden (siehe auch kapitel 6).
(10) 'tarımsal yoğunlaşma' terimi mekanizasyon, hektar başına daha yüksek gübre ve pestisit kullanımı, hektar başına daha çok sayıda hayvan ve her çiftlikte daha az ürün çeşitliliği dahil çeşitli süreçler anlamına gelir.
emissionen und abbau von treibhausgasen, emissionen von säure bildenden substanzen, emissionen von ozonvorläufern, emissionen von primären staubpartikeln und von sekundären staubpartikelvorläufern ja