You searched for: gehorsam (Tyska - Turkiska)

gehorsam
İtaat

er war gehorsam.
o, hep allah'a yönelirdi.

alle sind ihm gehorsam.
hepsi de o'na itaat etmektedirler.

gehorsam und geziemende worte.
(onların vazifesi) itaat ve güzel sözdür.

euer gehorsam ist (uns) bekannt!"
(sizden istenen, yalan yere yemin etmek değil), güzel ita'at etmektir.

die würdig, gütig-gehorsam sind.
(ki onlar,) Üstün değerli, 'iyilik ve dürüstlük sembolü.'

ein sichtbarer gehorsam (ist besser)."
(sizden istenen, yalan yere yemin etmek değil), güzel ita'at etmektir.

sie sagten: "wir kommen in gehorsam."
"İsteyerek (buyruğuna) geldik." dediler.

und sie sagen: «(wir leisten) gehorsam.»
"tamam, itaat ediyoruz," derler.

gehorsam und gebilligtes wort (ist besser für sie).
(onların vazifesi) itaat ve güzel sözdür.

und sie sagen: "(wir geloben dir) gehorsam."
"tamam, itaat ediyoruz," derler.

wahrlich, allah (allein) gebührt lauterer gehorsam.
dikkat et, halis din yalnız allah'ındır.

sag: schwört nicht, geziemender gehorsam (ist gewiß besser).
(sizden istenen, yalan yere yemin etmek değil), güzel ita'at etmektir.

sprich: "schwört nicht! euer gehorsam ist (uns) bekannt!"
de ki: "and içmeyin, bu bilinen (örf üzere) bir itaattır.

sag: "schwört nicht! ein sichtbarer gehorsam (ist besser)."
de ki: "and içmeyin, bu bilinen (örf üzere) bir itaattır.

gewiß, die gütig-gehorsamen sind doch im wohlergehen.
kuşkusuz iyiler nimet içindedirler.