You searched for: retten (Tyska - Turkiska)

retten
kurtarmak

retten die welt
dünyanı koru

so retten wir die gläubigen.
İnananları işte böyle kurtarırız biz!

er wünscht, dies möge ihn dann retten.
suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister.

also obliegt es uns, die gläubigen zu retten.
evet, inananları kurtarmak bizim değişmez bir yasamızdır.

(er wünscht,) dies möge ihn hierauf retten.
suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister.

kannst du etwa den retten, der im feuer ist?
artık o ateşteki kimseyi sen mi çıkaracaksın?

so ist es uns eine pflicht: wir retten die gläubigen.
evet, inananları kurtarmak bizim değişmez bir yasamızdır.

ich kann euch nicht retten, noch könnt ihr mich retten.
artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız.

und allen, die insgesamt auf erden sind, wenn es ihn nur retten könnte.
birbirlerine gösterildikleri halde hiçbir candan dost, dostunun hâlini sormaz.her mücrim o günkü azaptan kurtulmak için fidye olarak oğullarını, eşini, kardeşini,kendisine sahip çıkan sülalesini, hatta dünyada olanların tamamını verip de kurtulmak ister. [31,33; 40,18; 23,101; 80,34-37]

und gesagt wird: "wer ist ein zauberer (, der ihn retten kann)?",
"kim var okuyup üfleyecek?" denilir!

ist etwa derjenige, für den das wort der peinigung vollstreckt wurde, (noch zu retten)?!
azap sözü kendisi üzerinde hak olmuş kimse mi (onlarla bir tutulur)?

und allen, die auf der erde sind. (er wünscht,) dies möge ihn hierauf retten.
ve kim varsa yeryüzünde hepsini de feda etmek ve sonra da kendini kurtarmak ister.

rette deinen arsch
sta