Şunu aradınız:: faithfully (İngilizce - Türkçe)

yours faithfully
samimiyetle

and of ibrahim who faithfully fulfilled?
ve ahdine vefa gösteren İbrahim'in( sahifelerinde bulunan şu gerçekler):

well, the heart beats, rhythmically, tirelessly, faithfully.
kalp, düzenli olarak yorulmadan, büyük bir sadakat ile sürekli çarpar.

those who faithfully observe their trusts and their covenants;
(yine) onlar, emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir.

so sit back and try follow the instructions below as faithfully as you can.
for starters, get the cygwin toolkit from the closest cygwin mirror site.

the king that faithfully judgeth the poor, his throne shall be established for ever.
tahtı hep güvenlikte olur.

beloved, thou doest faithfully whatsoever thou doest to the brethren, and to strangers;
sevgili kardeşim, sana yabancı oldukları halde, kardeşler için yaptığın her şeyi içten bir bağlılıkla yapıyorsun.

howbeit there was no reckoning made with them of the money that was delivered into their hand, because they dealt faithfully.
onlara verilen paranın hesabı sorulmasın, çünkü dürüstçe çalışıyorlar.››

it is a connected lie group that cannot be faithfully represented by matrices of finite size, i.e., a nonlinear group.
bu bir lie grup sonlu boyutun matrisleri ile özenle gösterilemez bağlantıdır, yani bir nonlineer gruptur.

moreover they reckoned not with the men, into whose hand they delivered the money to be bestowed on workmen: for they dealt faithfully.
tapınakta çalışanlara para ödemekle görevli kişiler öyle dürüst insanlardı ki, onlara hesap bile sorulmazdı.

and brought in the offerings and the tithes and the dedicated things faithfully: over which cononiah the levite was ruler, and shimei his brother was the next.
bağışlar, ondalıklar, adanan armağanlar sadakatle içeri getirildi. bütün bu işlerin sorumlusu olarak levili konanya atandı; kardeşi Şimi de yardımcısı oldu.

and if one of you entrusts another, then let him who is entrusted discharge his trust [faithfully] and let him fear allah, his lord.
birbirinize bir emanet bırakırsanız, emanet bırakılan kimse emaneti sahibine versin ve (bu hususta) rabbi olan allah'tan korksun. Şahitliği bildiklerinizi gizlemeyin.

and if one of you deposits a thing on trust with another, let the trustee (faithfully) discharge his trust, and let him fear his lord.
birbirinize bir emanet bırakırsanız, emanet bırakılan kimse emaneti sahibine versin ve (bu hususta) rabbi olan allah'tan korksun.

those who are faithfully true to their amanat (all the duties which allah has ordained, honesty, moral responsibility and trusts etc.) and to their covenants;
(yine) onlar, emanetlerine ve ahidlerine riayet edenlerdir.

and if one of you deposits a thing on trust with another, let the trustee (faithfully) discharge his trust, and let him fear his lord conceal not evidence; for whoever conceals it, - his heart is tainted with sin.
aksi halde kendinize kötülük edersiniz. allah'ı dinleyin.