Şunu aradınız:: kisses from london (İngilizce - Türkçe)

nancy is from london.
nancy londralıdır.

he flew from london to paris.
o, londra'dan paris'e uçtu.

when did you get back from london?
londra'dan ne zaman geri döndün?

i ordered some books from london.
londra'dan bazı kitaplar sipariş ettim.

it's about 133 kilometers from london.
londra'dan yaklaşık 133 kilometredir.

they set sail from london on april 1, 1610.
misyon 1 nisan 1610'da londra'dan yola çıktı.

i ordered five books on economics from london.
londra'dan ekonomi üzerine beş kitap ısmarladım.

taro ordered some english conversation textbooks from london.
taro, londra'dan bazı İngilizce konuşma ders kitapları ısmarladı.

he's moved from london to new england, over in america.
londra'dan amerika'ya new england'a taşındı.

here is one example. this is a train which goes from london to paris.
size bir örnek vereyim. londra'dan paris'e giden bir tren var.

and it began when i flew back from london after my time at the u.n. in kosovo.
kosova'daki bm'yle geçirdiğim zamandan sonra londra'ya döndüğüm zaman başladı.

-- turkey's guarantor status originating from london and zurich agreements would be protected.
-- türkiye'nin londra ve zürih anlaşmalarından doğan garantörlük statüsü korunacak.

he saw two us servicemen who had just arrived from london, and followed them to a waiting blue us air force bus.
londra'dan yeni gelmiş iki abd'li askeri gördü ve onları mavi abd hava kuvvetleri otobüsünü bekleyene kadar takip etti.

noel anthony clarke (born 6 december 1975) is an english actor, screenwriter and director from london.
noel clarke (d. 6 aralık 1975) İngiliz oyuncu, senaryocu ve yönetmen.

he told setimes that he has steered clear of teaching positions in greek universities since his return from london more than 40 years ago.
setimes'a konuşan zotos, 40 yıldan uzun süre önce londra'dan döndüğünden beri yunan üniversitelerindeki hocalık pozisyonlarından uzak durduğunu söyledi.

the second leg of the tour was to start from london at the o2 on july 4, wrapping up two months later in tel aviv, israel.
turnenin ikinci ayağı 4 temmuz'da londra'daki the o2 arena'da başlayacak ve iki ay sonra tel aviv, İsrail'de sona erecekti.

he was a businessman from london who had some untried seeds for new, sweeter strains of tobacco with him, as well as some untried marketing ideas.
rolfe bir işadamıydı ve bazı yeni tohum türleri ve tatlı tütün cesitleri ile denenmemiş pazarlama teknikleri üzerine yeni fikirleri vardı.

he became a professor at george washington university (gwu) in 1934, and recruited physicist edward teller from london to join him at gwu.
gamow, 1934 yılında george washington Üniversitesi’ne (gwu) profesör olarak atandı ve gwa'daki ekibini güçlendirmek için londra'dan edward teller'ı ekibe aldı.

it includes the following specific measures: -- turkey's guarantor status originating from london and zurich agreements would be protected.
Öneride şu özel tedbirlerin alınması öngörülüyor: -- türkiye'nin londra ve zürih anlaşmalarından doğan garantörlük statüsü korunacak.

it was followed by "high fidelity" in 2000, starring john cusack; this adaptation was notable in that the action was shifted from london to chicago.
arkasından 2000 yılında john cusack'in başrolünde oynadığı "high fidelity" (sensiz olmaz) gelmiştir; bu filmde hikâyenin geçtiği mekanlar londra'dan chicago'ya taşınmıştır.