Şunu aradınız:: supposedly (İngilizce - Türkçe)

tom cruise supposedly owns this bed.
tom cruise tahminimce bu yatağa sahiptir.

he was supposedly a precocious child.
erken olgunlaşmış bir çocuk olduğu söylenir.

supposedly, anyway. i believe that one.
söylendiğine göre yani, neyse. ben inandım buna.

supposedly, his father once betrayed china.
İddia edildiğine göre, bir zamanlar babası Çin'e ihanet etti.

this is supposedly research which my secretary did.
sekreterim güya araştırma yapmış.

supposedly, that alone could make the place sustainable.
madenciliğin tek başına ekonomiyi ayakta tutabileceği düşünülüyor.

supposedly, one in ten europeans are conceived in an ikea bed.
söylenenlere göre on avrupalıdan biri ikea yatakta hamile kalmıştır.

in this case, supposedly, these messages are hidden in electronic phenomena.
bu filmde, güya bu mesajlar elektronik olaylarda gizli.

sachs here denies the will in its supposedly most insistent form, that of sexual love.
sachs here denies the will in its supposedly most insistent form, that of sexual love.

ngc 56 is a new general catalogue entry for a supposedly observed astronomical body that does not exist.
ngc 56, sözde gözlemlenen ve yeni genel katalog'a girişi yapılan ancak gerçekte var olmayan gökcismidir.

supposedly, science is stating that it could be the oldest living animal on earth right now.
görünüşe göre, bilim, bu türün şu an dünya üzerindeki en yaşlı hayvan olduğunu söylüyor.

now supposedly, oil taxes are the third rail of american politics -- the no-fly zone.
sözde, petrol vergileri amerika politikasının üçüncü ayağı -- yasak bölge.

all right, here it is backwards, and see if you can hear the hidden messages that are supposedly in there.
tamam, şimdi de geriye doğru, bakalım buradaki sözde gizli mesajı duyabilecek misiniz?

by the end of the year livilla too had perished, supposedly forcibly starved to death by her own mother, antonia.
aynı yılın sonunda livilla güya kendi öz annesi antonia tarafından açlığa terk edilerek öldürüldü.

while signposts do exist, one must be careful since there are striking differences even among the countries that supposedly provide good practices.
yol bulmaya yarayan bazı kılavuzlar olsa da, dikkatle hareket etmek gerekir, çünkü vergi toplamada başarılı olduğu varsayılan ülkeler arasında dahi büyük farklılıklar bulunuyor.

split police chief nino curic has blamed the postal service for supposedly misplacing the order, causing its delivery to be delayed for several days.
split emniyet müdürü nino curiç, emri yanlış tasnifleyerek tebligatın günlerce gecikmesine yol açtığı için posta teşkilatını suçladı.

a colonel accused of attending a coup-plotting seminar is listed in supposedly original documents under a middle name not officially registered until 2007.
bir darbe hazırlık seminerine katılmakla suçlanan bir albay, orijinal olduğu ileri sürülen belgelerde 2007 yılına kadar resmi olarak kaydedilmemiş ikinci adıyla yer alıyor.

rudolf, upon his capture by american troops, was suspected of being a member of the ss, information supposedly supplied by none other than his brother adi.
adi, wehrmacht için savaş botu üretmek için hazırlanırken, rudolf amerikan askerleri tarafından yakalanmış, ancak hitler'in ss üyesi olduğundan şüphelenilmiştir.

prosecutors say scekic was killed last august due to his investigation of the three bombings -- supposedly a racketeering attempt -- on the splendid hotel in becici.
savcılar, scekiç'in geçen ağustos ayında becici'deki splendid oteline düzenlenen ve haraç alma girişimi olduğu varsayılan üç bombalı saldırı hakkında yürüttüğü soruşturma yüzünden öldürüldüğünü öne sürüyorlar.

he was linked in the press with a move to football league championship side plymouth argyle, and supposedly linked with league one side leeds united, before being reported to be on trial with premier league side birmingham city.
basında adı football league championship ekibi plymouth argyle, league one ekibi leeds united ile anılan futbolcu premier lig ekibi birmingham city tarafından denenme idmanlarına çağırıldı.