Şunu aradınız:: bendecido (İspanyolca - Türkçe)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

Spanish

Turkish

Bilgi

Spanish

bendecido

Turkish

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

İspanyolca

Türkçe

Bilgi

İspanyolca

así será bendecido el hombre que teme a jehovah

Türkçe

böyle kutsanacak.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İspanyolca

indiscutiblemente, el que es menor es bendecido por el mayor

Türkçe

hiç kuşkusuz, kutsayan kutsanandan üstündür.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İspanyolca

les salvamos, a él y a lot, a la tierra que hemos bendecido para todo el mundo.

Türkçe

biz onu da lût'u da kurtarıp içinde âlemlere bereketler sakladığımız toprağa ulaştırdık.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İspanyolca

he aquí, yo he recibido la orden de bendecir. Él ha bendecido, y no lo puedo revocar

Türkçe

o kutsadı, ben değiştiremem.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İspanyolca

y a salomón el ventarrón, que sopla, a una orden suya, hacia la tierra que hemos bendecido.

Türkçe

bereketli kıldığımız yere doğru, süleyman'ın emriyle yürüyen şiddetli rüzgarı, onun buyruğuna verdik.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İspanyolca

y dimos en herencia al pueblo que había sido humillado las tierras orientales y las occidentales, que nosotros hemos bendecido.

Türkçe

ezilip itilmekte olan topluluğu da içine bereketler doldurduğumuz toprağın doğularına ve batılarına mirasçı kıldık.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İspanyolca

amiel el sexto, isacar el séptimo, peultai el octavo; porque dios había bendecido a obed-edom

Türkçe

altıncısı ammiel, yedincisi İssakar, sekizincisi peulletay. Çünkü tanrı ovet-edomu kutsamıştı.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İspanyolca

y a salomón el ventarrón, que sopla, a una orden suya, hacia la tierra que hemos bendecido. lo sabemos todo...

Türkçe

ve süleyman'a kasırga gibi esen rüzgarı ram ettik, emriyle, kutladığımız yere esip giderdi ve biz her şeyi biliriz.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İspanyolca

en cuatro días iguales: ha puesto en ella, encima, montañas firmes, la ha bendecido y ha determinado sus alimentos.

Türkçe

o, yerin üstünde sabit dağlar yarattı. orada bereketler meydana getirdi.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İspanyolca

allí comeréis delante de jehovah vuestro dios, y os regocijaréis vosotros y vuestras familias por todo lo que vuestras manos hayan emprendido, conforme a lo que jehovah vuestro dios os haya bendecido

Türkçe

orada, sizi kutsayan tanrınız rabbin huzurunda, siz de aileleriniz de yiyeceksiniz ve el attığınız her işte sevinç bulacaksınız.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İspanyolca

jehovah tu dios te ha bendecido en toda la obra de tus manos. Él conoce tu caminar por este gran desierto. jehovah tu dios ha estado contigo estos cuarenta años, y ninguna cosa te ha faltado

Türkçe

‹‹tanrınız rab el attığınız her işte sizi kutsadı. bu geniş çölde dolanıp durduğunuz sürece sizi korudu. tanrınız rab geçirdiğiniz bu kırk yıl boyunca sizlerleydi ve hiçbir eksiğiniz olmadı.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İspanyolca

en cuatro días iguales: ha puesto en ella, encima, montañas firmes, la ha bendecido y ha determinado sus alimentos. para los que inquieren...

Türkçe

arza, üstünden ağır baskılar (sağlam dağlar) yaptı. onda bereketler yarattı ve onda arayıp soranlar için gıdalarını (bitkilerini ve ağaçlarını) tam dört günde takdir etti (düzene koydu).

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İspanyolca

jehovah ha bendecido mucho a mi señor, y él se ha enriquecido. le ha dado ovejas, vacas, plata, oro, siervos, siervas, camellos y asnos

Türkçe

‹‹rab efendimi alabildiğine kutsadı. onu zengin etti. ona davar, sığır, altın, gümüş, erkek ve kadın köleler, develer, eşekler verdi.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İspanyolca

después los hijos de josé hablaron a josué diciendo: --¿por qué nos has dado en posesión una sola suerte y una sola parte, siendo nosotros un pueblo numeroso, al que jehovah ha bendecido hasta ahora

Türkçe

yusufoğulları yeşuya gelip, ‹‹mülk olarak bize neden tek kurayla tek pay verdin?›› dediler, ‹‹Çok kalabalığız. Çünkü rab bizi bugüne dek alabildiğine çoğalttı.››

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İspanyolca

¡gloria a quien hizo viajar a su siervo de noche, desde la mezquita sagrada a la mezquita lejana, cuyos alrededores hemos bendecido, para mostrarle parte de nuestros signos!

Türkçe

bazı ayetlerimizi kendisine göstermek için kulunu geceleyin (mekke'deki) kutsal mescitten, çevresini kutlu kıldığı en uzak mescide (secde yerine) alıp götüren çok yücedir.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İspanyolca

entre ellos y las ciudades que nosotros hemos bendecido establecimos otras ciudades, cerca unas de otras, y determinamos el tránsito entre ellas: «¡id de una a otra, de día o de noche, en seguridad!»

Türkçe

biz onlarla o bereket verdiğimiz memleketler arasında, sırt sırta şehirler meydana getirmiştik. ve onlar da muntazam gidiş geliş düzenledik.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Daha iyi çeviri için
7,744,095,492 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam