İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
ein jegliches zehn ellen lang und anderthalb ellen breit
her çerçevenin boyu onfı, eni bir buçuk arşındı.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
zehn ellen lang soll ein brett sein und anderthalb ellen breit.
her çerçevenin boyu on, eni bir buçuk arşın olacak.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
und ich ward mit ihr eins um fünfzehn silberlinge und anderthalb scheffel gerste
böylece onu on beş şekel gümüş, bir homer bir letek arpa karşılığında satın aldım kendime.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
und machte den gnadenstuhl von feinem golde, dritthalb ellen lang und anderthalb ellen breit.
bağışlanma kapağını saf altından yaptı. boyu iki buçuk, eni bir buçuk arşındı.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
und bezaleel machte die lade von akazienholz, dritthalb ellen lang, anderthalb ellen breit und hoch,
besalel antlaşma sandığını akasya ağacından yaptı. boyu iki buçuk, eni ve yüksekliği birer buçuk arşındı.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
und er machte den tisch von akazienholz, zwei ellen lang, eine elle breit und anderthalb ellen hoch,
besalel akasya ağacından bir masa yaptı. boyu iki, eni bir, yüksekliği bir buçuk arşındı.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
macht eine lade aus akazienholz; dritthalb ellen soll die länge sein, anderthalb ellen die breite und anderthalb ellen die höhe.
‹‹akasya ağacından bir sandık yapsınlar. boyu iki buçuk, eni ve yüksekliği birer buçuk arşın olsun.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
die vier räder aber standen unten an den seiten, und die achsen der räder waren am gestühl. ein jegliches rad war anderthalb ellen hoch.
aynalıkların altındaki dört tekerleğin dingilleri ayaklıklara bağlıydı. her tekerleğin çapı bir buçuk arşındı.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
aber der hals mitten auf dem gestühl war eine elle hoch und rund, anderthalb ellen weit, und waren buckeln an dem hals, in feldern, die viereckig waren und nicht rund.
ayaklığın üst yüzeyinde kazan için bir arşın yüksekliğinde yuvarlak çerçeveli bir boşluk vardı. boşluğun tabanı bir buçuk arşın genişliğindeydi. Çevresinde oymalar vardı. ayaklıkların aynalıkları yuvarlak değil, kareydi.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
und noch vier tische, zum brandopfer gemacht, die waren aus gehauenen steinen, je anderthalb ellen lang und breit und eine elle hoch, darauf man legte allerlei geräte, womit man brandopfer und andere opfer schlachtete.
yakmalık sunular için yontma taştan dört masa vardı. her masanın uzunluğu ve genişliği birer buçuk arşın, yüksekliği bir arşındı. yakmalık sunularla öbür kurbanların kesiminde kullanılan aletleri bunların üzerine koyuyorlardı.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
angesichts der kommentare, die im laufe des tages zu hören gewesen seien, würden sich die nächsten treffen über anderthalb oder zwei tage erstrecken, wodurch den inform-mitgliedern mehr zeit zur verfügung stehen werde, um netzwerke zu bilden und tiefer gehende diskussionen zu führen.
gün içerisinde alınan yorumlara uygun olarak, gelecek toplantılar, 1,5/2 günlük bir formata doğru kayacak ve inform üyeleri arasında ağ oluşturma ve ayrıntılı tartışmalar için daha fazla zaman sunacaktır.
Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: