Şunu aradınız:: verkündigen (Almanca - Türkçe)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

German

Turkish

Bilgi

German

verkündigen

Turkish

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Almanca

Türkçe

Bilgi

Almanca

ich aber will verkündigen ewiglich und lobsingen dem gott jakobs.

Türkçe

yakupun tanrısını ilahilerle öveceğim:

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

und wir verkündigen euch die verheißung, die zu unseren vätern geschehen ist,

Türkçe

‹‹biz de size müjdeyi duyuruyoruz: tanrı İsayı diriltmekle, atalarımıza verdiği sözü, onların çocukları olan bizler için yerine getirmiştir. İkinci mezmurda da yazıldığı gibi: ‹sen benim oğlumsun, bugün ben sana baba oldum.›

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

die himmel verkündigen seine gerechtigkeit, und alle völker sehen seine ehre.

Türkçe

bütün halklar görkemini görür.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

ich werde nicht sterben, sondern leben und des herrn werke verkündigen.

Türkçe

rabbin yaptıklarını duyuracağım.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

der herr läßt sein heil verkündigen; vor den völkern läßt er seine gerechtigkeit offenbaren.

Türkçe

zaferini bildirdi.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

daß sie verkündigen, daß der herr so fromm ist, mein hort, und ist kein unrecht an ihm.

Türkçe

o'nda haksızlık bulunmaz!›› diye duyuracaklar.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

also hat auch der herr befohlen, daß, die das evangelium verkündigen, sollen sich vom evangelium nähren.

Türkçe

bunun gibi, rab müjdeyi yayanların da geçimlerini müjdeden sağlamasını buyurdu.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

und das weib ward schwanger und sandte hin und ließ david verkündigen und sagen: ich bin schwanger geworden.

Türkçe

gebe kalan kadın davuta, ‹‹gebe kaldım›› diye haber gönderdi.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

daß christus sollte leiden und der erste sein aus der auferstehung von den toten und verkündigen ein licht dem volk und den heiden.

Türkçe

onlar, mesihin acı çekeceğini ve ölümden dirilenlerin ilki olarak gerek kendi halkına, gerek öteki uluslara ışığın doğuşunu ilan edeceğini bildirmişlerdi.››

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

denn so oft ihr von diesem brot esset und von diesem kelch trinket, sollt ihr des herrn tod verkündigen, bis daß er kommt.

Türkçe

bu ekmeği her yediğinizde ve bu kâseden her içtiğinizde, rabbin gelişine dek rabbin ölümünü ilan etmiş olursunuz.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

er sprach aber zu ihnen: ich muß auch andern städten das evangelium verkündigen vom reiche gottes; denn dazu bin ich gesandt.

Türkçe

ama İsa, ‹‹Öbür kentlerde de tanrının egemenliğiyle ilgili müjdeyi yaymam gerek›› dedi. ‹‹Çünkü bunun için gönderildim.››

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

den verkündigen wir und vermahnen alle menschen und lehren alle menschen mit aller weisheit, auf daß wir darstellen einen jeglichen menschen vollkommen in christo jesu;

Türkçe

her insanı mesihte yetkinleşmiş olarak tanrıya sunmak için herkesi uyararak ve herkesi tam bir bilgelikle eğiterek mesihi tanıtıyoruz.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

und ich, liebe brüder, da ich zu euch kam, kam ich nicht mit hohen worten oder hoher weisheit, euch zu verkündigen die göttliche predigt.

Türkçe

kardeşler, tanrıyla ilgili bildiriyi duyurmak için size geldiğimde, söz ustalığıyla ya da üstün bilgelikle gelmedim.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

ahimaaz, der sohn zadoks, sprach: laß mich doch laufen und dem könig verkündigen, daß der herr ihm recht verschafft hat von seiner feinde händen.

Türkçe

sadok oğlu ahimaas yoava, ‹‹İzin ver de koşup krala rabbin onu düşmanlarının elinden kurtardığını haber vereyim›› dedi.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

solches habe ich zu euch durch sprichwörter geredet. es kommt aber die zeit, daß ich nicht mehr durch sprichwörter mit euch reden werde, sondern euch frei heraus verkündigen von meinem vater.

Türkçe

‹‹size bunları örneklerle anlattım. Öyle bir saat geliyor ki, artık örneklerle konuşmayacağım; babayı size açıkça tanıtacağım.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

ihr wißt wohl von der predigt, die gott zu den kindern israel gesandt hat, und daß er hat den frieden verkündigen lassen durch jesum christum (welcher ist ein herr über alles),

Türkçe

tanrının, herkesin rabbi olan İsa mesih aracılığıyla esenliği müjdeleyerek İsrailoğullarına ilettiği bildiriden haberiniz vardır.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

ihr aber seid das auserwählte geschlecht, das königliche priestertum, das heilige volk, das volk des eigentums, daß ihr verkündigen sollt die tugenden des, der euch berufen hat von der finsternis zu seinem wunderbaren licht;

Türkçe

ama siz seçilmiş soy, kralın kâhinleri, kutsal ulus, tanrının öz halkısınız. sizi karanlıktan şaşılası ışığına çağıran tanrının erdemlerini duyurmak için seçildiniz.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Almanca

verkündige den heuchlern die "frohe" botschaft, daß ihnen schmerzliche strafe zuteil werde

Türkçe

münafıklara da haber ver ki, kendileri için çok acı bir azab vardır.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Daha iyi çeviri için
7,743,944,274 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam