Şunu aradınız:: fluorid (Danca - Türkçe)

son? fluorid.
siyah flüorür.

jamm, fluorid er en god idé.
hadi, jamm. suda florür-- konuşmaya bile gerek yok.

fluorid skal i vandet, fjols.
florür o suya girecek, moron.

skønt. h2 flow er fluorid, ikke?
yarından itibaren, her pawnee sakininin içme suyunda h-2-akım olacak.

hvad? fluorid er kedeligt, folkens!
florür sıkıcı, millet.

og hvis der er fluorid i vandet?
peki ya sana bu suda florür* bulunduğunu söyleseydim?

fluorid beskytter tænderne og er sundt.
biliyor musunuz? florür dişlerinizi korur, ve sağlığınız için çok iyidir.

der er høj koncentration metan, kulilte og fluorid.
yüksek konsantrasyonda metan ve karbon monoksit var.

kommunisterne anvender fluorid til at styre vores tanker.
florür zihinlerimizi kontrol etmek için komünistler tarafından kullanılırdı. hayır, kullanılmazdı.

leslie knope vil tilsætte fluorid, et kemikalie, i drikkevandet.
konsey Üyesi leslie knope içme suyunuza, bir kimyasal olan, florür koymak istiyor.

fluorid er sikkert, nyttigt, og næsten alle byer i usa bruger det.
pekala, florür güvenlidir, sağlığınız için iyidir, ve neredeyse amerika'daki her şehirde kullanılır.

og homeland security skulle vide om vi kunne sætte en vaccination i vandforsyningen, som fluorid.
İç güvenlik, florit gibi su yoluyla aşı imkanı var mı diye soruyor.

ik-resultaterne bekræfter anioner af klorid, sulfat, fosfat, nitrat og fluorid.
yani... klorid negatif iyonları, sülfat, fosfat nitrat ve florür sonuçları onaylandı.

men nu, hvor vi har adgang til vandreservoiret har pawnee fluorid i vandet for første gang i byens orale historie.
ama daha da önemlisi, şimdi eagleton rezervine ve su arıtma tesisine giriş yetkimiz olduğuna göre, pawnee'nin suyunda florür olacak, hem de tarihimizde ilk defa, ağız tarihimizde.

og afslutningsvis: fluorid, kemikalie, små genitalier fejlagtig information, panik, død, jenny mccarthy.
pekala, sonuç olarak... florür, kimyasal, küçük cinsel organlar, yanlış bilgilendirme, panik, ölüm, jenny mccarthy.

fluoride ioner ætser gennem celler og blødt væv, indtil det når til kalcium.
florit iyonlar, kalsiyumla buluşana kadar hücreleri ve yumuşak dokuyu yırtar.