Şunu aradınız:: 기다리면서 (Korece - Türkçe)

- 기다리면서 얘기하죠
buradan başlayalım.

가정부가 나오기만 기다리면서...
hemşire ikizlerle birlikte dışarı çıktı. onları küçük bir parka götürdü.

내가 기다리면서 대답할게요
beklerken eğleneceğim.

거북이 죽기만 기다리면서 지냈지 뭐
yalnızca kaplumbağaların ölmesini bekledim.

신장을 기다리면서 3년 간 투석을 받아왔어요
böbreği beklediği üç yıldıır diyalize giriyor.

"그냥 기다리면서 지켜봐, 몇년 안에 그 사람들이 쇼핑몰을
göreceksin." dedim.

네가 걸어 나오길 기다리면서 네가 결혼을 원치 않는다는 걸 깨달았어
orada durmuş, koridordan gelmeni bekliyordum, ve gelmek istemediğini biliyordum.

사실 저번 게임은 나머지 참가자들이 죽기를 기다리면서 숨어있는 걸로 우승했지.
kamuflaj ustaları. İşin özünde oyunlarını diğer herkes ölene kadar saklanarak kazanmışlar.

기다리다
očakávať