İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
ta meriku, ko honatana; ta hepania, ko hohepa
melikunun yonatan, Şevanyanın yusuf,
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ko eriahapa haaraponi, no nga tama a iahene; ko honatana
Şaalbonlu elyahba, yaşanın oğulları ve yonatan,
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ko nga tama a haheme kitoni, ko honatana tama a hake harari
gizonlu haşemin oğulları, hararlı Şage oğlu yonatan,
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ko te tama a honatana, ko meripaara: whanau ake ta meripaara, ko mika
yonatan merib-baalın, merib-baal mikanın babasıydı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
na ka waiatatia e rawiri tenei apakura mo haora raua ko tana tama, ko honatana
davut saulla oğlu yonatan için ağıt yaktı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
na ko nga tama a honatana; ko perete, ko tata. ko nga tama enei a ierameere
yonatanın oğulları: pelet, zaza. bunlar yerahmeelin soyundan geliyordu.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i tana whakataranga i a iharaira, patua ana ia e honatana tama a himea tuakana o rawiri
adam İsraillilere meydan okuyunca, davutun kardeşi Şimanın oğlu yonatan onu öldürdü.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
na ka mea a haora, maka te rota mo maua ko taku tama, ko honatana. na ka mau ko honatana
saul bu kez, ‹‹benimle oğlum yonatan arasında kura çekin›› dedi. kura yonatana düştü.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ano ra ko honatana, nana, me haere atu taua ki nga tangata ra, me whakaputa atu hoki ki a ratou
yonatan, ‹‹bu adamlara gidelim, bizi görsünler›› dedi,
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
na i te ata ka haere a honatana ki te parae i te wa i whakaritea ki a rawiri, raua ko tetahi tamaiti nohinohi
sabahleyin yonatan davutla buluşmak üzere tarlaya gitti. yanına bir uşak almıştı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ano ra ko haora, kia meatia tenei e te atua, tera atu ano hoki; ka mate rawa hoki koe, e honatana
saul, ‹‹yonatan, eğer seni öldürtmezsem, tanrı bana aynısını, hatta daha kötüsünü yapsın!›› dedi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ano ra ko honatana ki a rawiri, haere mai, taua ka haere ki te parae. na haere ana raua tokorua ki te parae
yonatan, ‹‹gel, tarlaya gidelim›› dedi. böylece ikisi tarlaya gittiler.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ko honatana anake tama a atahere raua ko tahatia tama a tikiwa i tu atu ki tenei mea; a ko o raua hoa ko mehurama raua ko hapetai riwaiti
ancak, asahel oğlu yonatan, tikva oğlu yahzeya ve onları destekleyen meşullam ile levili Şabbetay buna karşı çıktılar.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a ka mutu tana korero ki a haora, na piri tonu te wairua o honatana ki te wairua o rawiri, a aroha ana a honatana ki a ia me te mea ko tona wairua ake
saulla davutun konuşması sona erdiğinde, saul oğlu yonatanın yüreği davuta bağlandı. yonatan onu canı gibi sevdi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a i mea a honatana kia oati ano a rawiri; he aroha hoki nona ki a ia: i aroha hoki ia ki a ia, me te mea ko te aroha ki tona wairua ake
davuta beslediği sevgiden ötürü yonatan ona bir daha ant içirtti. Çünkü onu canı kadar seviyordu.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a, no te taenga atu o te tamaiti ki te wahi i te pere i koperea nei e honatana, ka karanga a honatana i muri i te tamaiti, ka mea, kahore iana te pere i ko atu i a koe na
uşak yonatanın attığı okun düştüğü yere varınca, yonatan, ‹‹ok ötende!›› diye seslendi,
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a ka tae mai a mepipohete tama a honatana tama a haora ki a rawiri, ka tapapa, ka piko. na ka mea a rawiri, e mepipohete. ano ra ko tera, tenei tau pononga
saul oğlu yonatan oğlu mefiboşet, davutun yanına gelince, onun önünde yere kapandı. davut, ‹‹mefiboşet!›› diye seslendi. mefiboşet, ‹‹evet, ben kulunum›› diye yanıtladı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i a ia ano e korero ana, na ko honatana tama a apiatara tohunga e haere mai ana; a ka mea a aronia, haere mai; he tangata maia hoki koe, a he korero pai au
yoav daha sorusunu tamamlamadan, kâhin aviyatar oğlu yonatan çıkageldi. adoniya ona, ‹‹İçeri gir, sen yiğit bir adamsın. İyi haberler getirmiş olmalısın›› dedi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a i te noho te kingi ki tona nohoanga o mua iho, ki te nohoanga i te pakitara: i whakatika ano hoki a honatana, a ka noho a apenere ki te taha o haora; na e takoto kau ana to rawiri wahi
her zamanki gibi duvarın yanındaki yerine oturmuştu. yonatan karşısında, avner de yanında yerlerini aldılar. davutun yeriyse boş kaldı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a hei hoa mo ratou ko nga riwaiti, ko hemaia, ko netania, ko teparia, ko atahere, ko hemiramoto, ko honatana, ko aronia, ko topia, ko topoaronia, he riwaiti ratou; hei hoa ano mo ratou ko erihama, ko iehorama, he tohunga enei
onlarla birlikte şu levilileri de gönderdi: Şemaya, netanya, zevadya, asahel, Şemiramot, yehonatan, adoniya, toviya, tov-adoniya. kâhinlerden elişama ile yehoramı gönderdi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: