Şunu aradınız:: alabast (Norveççe - Türkçe)

alabast
kaymak taşı

alabast.
ebony.

glatt som alabast...
yaralayamam mermer bedenini...

huden din er som alabast.
vücudun kaymaktaşı gibi.

ei rispe hennes hud, hvitere enn snø og glatt som alabast.
ama yine de akıtmayacağım kanını; yara izi bırakmayacağım kardan beyaz teninde ak mermer heykeller kadar pürüzsüz bedeninde

vi kan kanskje lage et brett, men jeg vil spikke brikkene i alabast og kleberstein.
oyun tahtası için iş yapabiliriz ve parçaları da ben kendim yontarım. bir tarafta toprak, diğerinde sabuntaşı.

tepper av hvitt linnet, bomullstøi og blått purpur var festet med snorer av hvit bomull og rødt purpur i sølvringer og til marmorsøiler; benker av gull og sølv stod på et gulv av alabast og hvitt marmor og perlemor og sort marmor.
mermer sütunlar üzerindeki gümüş çemberlere mor ve beyaz renkli iplikten yapılmış sicimlerle bağlanmış beyaz ve lacivert kumaşlar asılmıştı. somaki, mermer, sedef ve pahalı taşlar döşenmiş avluya altın ve gümüş sedirler yerleştirilmişti.

alabaster
alabaster