Şunu aradınız:: fangenskapet (Norveççe - Türkçe)

- hva spiste han i fangenskapet?
esirken düşman saflarında ne yiyordu?

du aner ikke hvordan fangenskapet har påvirket henne.
bu iğrenç. onun esir olmadığını asla ispatlıyamazsınız.

du har mange venner som vil se fangenskapet ditt opphøre.
esaretinizin sonunu göremeyeceğinden endişe duyan pek çok dostunuz var.

du returnerte fra fangenskapet i irak med planer om å drepe ham.
- İşin gerçeği irak'taki esaretinden, onu öldürmek için geri döndün.

husk denne dagen, da guds sterke hånd fører dere ut av fangenskapet!
tanrı'nın güçlü elinin sizi esaretten kurtardığı bugünü hatırlayın!

ifølge debriefingen, tilbrakte du mesteparten av fangenskapet... på en hemmelig militærbase utenfor damaskus.
verdiğiniz bilgilere göre tutukluluğunuzun büyük kısmı damascus'un dışındaki askerî bir tesiste geçmiş.

$ 500 pr. måned, inkludert for den tiden du tilbrakte- i fangenskap.
ayda 500 dolar, esaret altında geçen süreninki dahil. Ömrünün sonuna dek şişenin dibini bulmaya yeter.