İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
takav pristup komplikuje proces za roditelje.
böyle bir uygulama süreci veliler için karmaşık hale getiriyor.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
on poziva roditelje da usvoje pristup "opreznog kupca".
eğitimci ebeveynleri "alıcı gözle bakmaya" çağırıyor.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
u međuvremenu, grad jagodina planira neobičan podsticaj za potencijalne roditelje.
Öte yandan jagodina kasabası da potansiyel anne babalar için alışılmadık bir teşvik başlatmayı planlıyor.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
drugog dana majka porodice posećuje svoje roditelje, braću i sestre.
İkinci gün, ailenin annesi ebeveynlerini, kardeşlerini ve kız kardeşlerini ziyaret eder.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
"oni znaju da bi trebalo da budu razumniji i slušaju svoje roditelje.
"daha anlayışlı olmaları ve anne ve babalarının sözünü dinlemeleri gerektiğini biliyorlar.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
ban kaže da je najveći problem za roditelje da se suoče sa mogućnošću da im dete umre.
ban, aileler için en büyük sorunun, çocuklarının ölebileceği olasılığı ile yüzleşmek olduğunu dile getiriyor.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
mnoga romska deca ne idu u školu, a sonja za to krivi njihove roditelje.
roman çocuklarının çoğu okula gitmiyor ve sonya bu durumdan onların anne ve babalarını sorumlu tutuyor.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a predaæe brat brata na smrt i otac sina; i ustaæe deca na roditelje i pobiæe ih.
‹‹kardeş kardeşi, baba çocuğunu ölüme teslim edecek. Çocuklar anne babaya başkaldırıp onları öldürtecek.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
vojnici su morali da zaustavljaju roditelje koji su pokušavali da se popnu i rukama kopaju po ruševinama.
enkaza tırmanıp kazı yapmak isteyen anne babaları askerler durdurmak zorunda kalıyorlar.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
tada jevreji ne verovae za njega da bee slep i progleda, dok ne dozvae roditelje onog to je progledao,
yahudi yetkililer, gözleri açılan adamın annesiyle babasını çağırmadan onun daha önce kör olduğuna ve gözlerinin açıldığına inanmadılar.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
direktorka ustanove deca sarajeva arzija mahmutović anketirala je roditelje bošnjačke dece o uvrštavanju islamske nastave u nastavni program.
boşnak öğrenci velileri, boşnak saraybosna'nın Çocukları kurumu başkanı arziya mahmudoviç tarafından müfredata İslam derslerinin sokulması konusunda ankete tabi tutuldular.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
trinaestogodišnja ap i njen desetogodišnji brat kp ne mogu da idu u školu u svom selu u blizini skadra zbog krvne osvete vezane za njihove roditelje.
on üç yaşındaki ap ve 10 yaşındaki kardeşi kp, ebeveynlerinin karıştığı bir kan davası yüzünden Şkodra kenti yakınındaki köylerinde bulunan okullarına gidemiyor.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
cilj je da se promovisu bolji kontakti izmeÄu policije i javnosti, ukljuÄujuÄi roditelje, nastavnike, lokalne grupe i crkve.
giriÅim kapsamında ebeveynler, öÄretmenler, yerel toplum grupları ve kiliseleri kapsayacak Åekilde halk ile polis arasında iletiÅimin artırılması amaçlanıyor.
Son Güncelleme: 2012-04-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
devojčica hvali svoje srpske roditelje koji su je usvojili za dobru brigu o njoj, kao i za to što su joj rekli istinu o njenom poreklu.
sırp süt anna ve babalarına kendisine iyi baktıkları ve kökeni hakkında doğruyu söyledikleri için müteşekkir durumda.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
oni koji prekrše zakon -- uključujući roditelje čija maloletna deca kupe alkohol -- suočiće se sa novčanom kaznom u visini do 300 evra.
yasayı ihlal edenler -reşit olmayan çocukları alkol satın alan ebeveynler de dahil olmak üzere- 300 avroya varan para cezalarına çarptırılabilecek.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
posle upozorenja socijalnih radnika u srbiji o rastućem nasilju protiv dece u porodici, državni zvaničnici i nevladine organizacije pokrenuli su debatu u uvođenju kazni za roditelje koji tuku decu.
sırp sosyal görevlilerinin aile içinde çocuğa yönelik şiddetin arttığı yönündeki uyarıları üzerine, devlet yetkilileri ve stk'lar çocuklarına dayak atan ebeveynlere ceza verilmesi konulu bir tartışma başlattılar.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
roditeljska kuća -- novi objekat u beogradu i prvi takve vrste u regionu -- prima decu obolelu od raka i njihove roditelje tokom trajanja lečenja i terapije.
belgrad'da yeni açılan ve bölgede türünün ilk örneği bir tesis olan anne-baba evi, kanser hastası çocuklar ve ebeveynlerini tedavi ve terapi süresince ağırlıyor.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
hasan nuhanović, koji je izgubio roditelje i jedinog brata u genocidu u srebrenici, nedavno je podneo tužbu protiv komandanata holandskog bataljona, koji je bio zadužen za obezbeđivanje te zaštićene zone un.
anne ve babası ve tek kardeşini srebrenica katliamında kaybeden hasan nuhanoviç geçtiğimiz günlerde bm güvenli bölgesini korumakla görevli hollanda taburunun komutanlarına dava açtı.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a on im reèe: zaista vam kaem: nema nijednoga koji bi ostavio kuæu, ili roditelje, ili braæu, ili sestre, ili enu, ili decu carstva radi boijeg,
İsa onlara şöyle dedi: ‹‹size doğrusunu söyleyeyim, tanrının egemenliği uğruna evini, karısını, kardeşlerini, annesiyle babasını ya da çocuklarını bırakıp da bu çağda bunların kat kat fazlasına ve gelecek çağda sonsuz yaşama kavuşmayacak hiç kimse yoktur.››
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
"za roditelje osobe sa mentalnim hendikepom, najveći strah je: šta će moje dete da radi kada ja umrem, ko će da brine o njemu?' zato pokušavamo da te mlade ljude naučimo praktičnim stvarima kroz "Školu života", gde organizujemo višednevne kampove.
staljoniç, "zihinsel engelli bir kişinin ebeveynlerinin en büyük korkusu, ‘ben öldüğüm zaman çocuğuma kim bakacak?’ sorusu. İşte bu yüzden hayat okulunda, düzenlediğimiz birkaç günlük kamplarla bu gençlere pratik şeyleri öğretmeye çalışıyoruz.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor