Şunu aradınız:: ambavyo (Svahili - Türkçe)

ile sauti ikasikika tena kutoka mbinguni: usiviite najisi vitu ambavyo mungu amevitakasa.
‹‹ses ikinci kez gökten geldi: ‹tanrının temiz kıldıklarına sen bayağı deme› dedi.

kama ambavyo wengi wamebaini, ulimwengu uko katika wakati tete linapokuja suala la uhuru wa mtandaoni.
kamuoyunun da gözlemlediği üzere dünya internet özgürlükleri konusunda çok önemli bir yol ayrımında.

na wanaabudu badala ya mwenyezi mungu ambavyo hakuviteremshia ushahidi, na ambavyo hawana ujuzi navyo. na madhaalimu hawatakuwa na wa kuwasaidia.
ve bu hususta kendilerinin bir delilleri olmadığı ve bir bilgiye sahip bulunmadıkları halde allah'ı bırakırlar da başka şeylere kulluk ederler ve zalimlere hiçbir yardımcı yoktur.

watakuwa wanapitishiwa sahani za dhahabu na vikombe; na vitakuwamo ambavyo nafsi zinavipenda na macho yanavifurahia, na nyinyi mtakaa humo milele.
"onların etrafında altın tepsiler ve testilerle dolaşılır; orada nefislerin arzu ettiği ve gözlerin lezzet (zevk) aldığı herşey var. ve siz orada süresiz kalacaksınız."

kuna mambo mengine mengi aliyofanya yesu, ambayo kama yangeandikwa yote, moja baada ya lingine, nadhani hata ulimwengu wenyewe usingetosha kuviweka vitabu ambavyo vingeandikwa.
İsa'nın yaptığı daha başka çok şey vardır. bunlar tek tek yazılsaydı, sanırım yazılan kitaplar dünyaya sığmazdı.

tena, viungo vile tunavyovifikiria kuwa havistahili heshima kubwa, ndivyo tunavyovitunza kwa uangalifu zaidi; viungo vya mwili ambavyo havionekani kuwa vizuri sana, huhifadhiwa zaidi,
bedenin daha az değerli saydığımız üyelerine daha çok değer veririz. böylece gösterişsiz üyelerimiz daha gösterişli olur.

na mtu yeyote akipunguza chochote katika maneno ya unabii yaliyomo katika kitabu hiki, mungu atamnyang'anya sehemu yake katika ule mti wa uzima, na sehemu yake katika mji mtakatifu, ambavyo vimeelezwa katika kitabu hiki.
her kim bu peygamberlik kitabının sözlerinden bir şey çıkarırsa, tanrı da bu kitapta yazılı yaşam ağacından ve kutsal kentten ona düşen payı çıkaracaktır.

basi, kuna vitu hivi viwili: ahadi na kiapo, ambavyo haviwezi kubadilika na wala juu ya hivyo mungu hawezi kusema uongo. kwa hiyo sisi tuliokimbilia usalama kwake, tunapewa moyo wa kushikilia imara tumaini lililowekwa mbele yetu.
Öyle ki, önümüze konan umuda tutunmak için tanrıya sığınan bizler, tanrının yalan söylemesi olanaksız olan bu iki değişmez şey aracılığıyla büyük cesaret bulalım.