Şunu aradınız:: şımarık (Türkçe - İngilizce)

şımarık
Şımarık

Şımarık
Şımarık

tom şımarık.
tom is spoiled.

Şımarık adası
castle run

tom şımarık görünüyor.
tom looks perky.

o şımarık bir çocuk.
he is a spoiled child.

ben şımarık çocukları sevmem.
i don't like spoiled children.

tom şımarık küçük bir çocuk.
tom is a spoiled little brat.

Şımarık, eğlenceli, seksi, enerjik.
sassy, fun, flirty, energetic.

o dünyada iken ailesi içinde keyifli, şımarık idi.
he lived rejoicing among his people,

sen hâlâ iki yıl önce tanıdığım aynı şımarık küçük kızsın.
you're still the same spoiled little girl i knew two years ago.

yarın, kimin pek yalancı ve şımarık olduğunu bileceklerdir.
(to him we said): 'tomorrow they shall know who is the arrogant liar.

sonunda şımarık varlıklılarını azabla yakaladığımız zaman feryat ederler.
but then when we seize the affluent among them, they will cry out for help.

allah, kasılıp böbürlenen şımarıkları sevmez.
allah does not love he who is proud and struts,