Şunu aradınız:: güneş gözlüğü (Türkçe - İngilizce)

güneş gözlüğü
sunglasses

onun güneş gözlüğü var.
she has sunglasses.

o güneş gözlüğü takıyor.
he is wearing sunglasses.

tom genellikle güneş gözlüğü takar.
tom often wears sunglasses.

mutlaka güneş gözlüğü gerekli değildir!
sunglasses are not necessarily required!

tom'un yeni bir çift güneş gözlüğü var.
tom has a new pair of sunglasses.

tom bazen içerde güneş gözlüğü takar.
tom sometimes wears sunglasses indoors.

koruma gözlüğü
goggles

güneş gözlüğüm var.
i have sunglasses.

tom genellikle çok parlak olmasa bile güneş gözlüğü takıyor.
tom usually wears sunglasses even when it's not so bright.

sonra lisedeyken okuldaki bütün çocuklara güneş gözlüğü sattım.
i sold sunglasses, when i was in school, to all the kids in high school.

tom aynalı güneş gözlüğü ve ve siyah bir beyzbol şapkası takıyordu.
tom was wearing mirrored sunglasses and a black baseball cap.

güneş gözlükleri, yardımcı olacaktır.
sunglasses will help.

güneş gözlükleri gözlerimizi güneşten korur.
sunglasses protect our eyes from the sun.

tom güneş gözlüğünü kafasının üstüne doğru itti.
tom shoved his sunglasses to the top of his head.

neden güneş gözlüğü taktığımı merak ediyorsunuzdur, bunun tek cevabı cazibe hakkında konuşmak için burada olmam.
you might be wondering why i'm wearing sunglasses, and one answer to that is, because i'm here to talk about glamour.

rahip bornozu, ayakkabısı ve üst şapkası, sevdiği giysisi ve güneş gözlüğü ile birlikte onunla toprağa gömüldü.
his priest robe, shoes and top-hat were buried with him, along with his favorite clothes and sunglasses.

1950lerden beri güneş gözlükleri bir moda aracı olarak özellikle sahillerde popüler olmuştur.
since the 1940s sunglasses have been popular as a fashion accessory, especially on the beach.

plastik nitelikli (polikarbon) güneş gözlükleri genellikle uv ışınları geçirmez.
plastic (polycarbonate) sunglasses generally absorb uv radiation.

sonra okul beni kapattığında – okul beni ofise çağırıp bunu yapamayacağımı söyledi – ben de benzin istasyonlarına gidip bir sürü güneş gözlüğü sattım ve istasyonlar da onları müşterilerine sattı.
then when the school shut me down -- the school actually called me into the office and told me i couldn't do it -- so i went to the gas stations and i sold lots of them to the gas stations and had the gas stations sell them to their customers.