Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
Çeviri ekle
kurabiye
cookie
Son Güncelleme: 2013-04-06 Kullanım Sıklığı: 3 Kalite: Referans: Wikipedia
Çilek kurabiye
chicken little
Son Güncelleme: 2014-09-14 Kullanım Sıklığı: 1 Kalite: Referans: Wikipedia
bir kurabiye al.
take a cookie.
Son Güncelleme: 2014-02-01 Kullanım Sıklığı: 1 Kalite: Referans: Wikipedia
zencefilli kurabiye adam
gingerbread man
Son Güncelleme: 2017-02-14 Kullanım Sıklığı: 1 Kalite: Referans: Alpaycanta
bana kurabiye yaptı.
she made me cookies.
Son Güncelleme: 2014-02-01 Kullanım Sıklığı: 1 Kalite: Referans: Alpaycanta
daha fazla kurabiye alın.
help yourself to more cookies.
leo, bu kurabiye canavarı.
leo, this is cookie monster.
Son Güncelleme: 2015-10-13 Kullanım Sıklığı: 1 Kalite: Referans: Alpaycanta
bir kurabiye masanın altındadır.
a cookie is under the table.
bir kurabiye ister misin?
do you want a cookie?
kurabiye canavarı'nı bulabilirmisin?
can you find cookie monster?
aslında içinde kurabiye yoktu.
and storage space is always used creatively:
Son Güncelleme: 2016-02-24 Kullanım Sıklığı: 1 Kalite: Referans: Alpaycanta
tom pazar günleri kurabiye pişirir.
tom bakes cookies on sundays.
biraz daha kurabiye ister misin?
would you like some more cookies?
annem mutfakta kremalı kurabiye yapıyor.
mom's in the kitchen making cream cookies.
abd'de yaygın uygulama süt ve kurabiye bırakmaktır.
who indeed is so unconquered as our lord ...?
Son Güncelleme: 2016-03-03 Kullanım Sıklığı: 1 Kalite: Referans: Alpaycanta
mary tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
mary baked three dozen cookies for tom's party.
77.862 kurabiye fizyonu olur, kurabiye fizyonu 77.822.
77,862 becomes cookie fission, cookie fission is 77,822.
doğru görünüyor, devam ediyorum. kurabiye fizyonu, tamam.
that seems right, i'll go on. cookie fission, ok.
tabakta birçok kurabiye bulunmasına rağmen, sadece üç tane yedim.
even though there were many cookies on the dish, i only ate three.
masaya bir miktar kurabiye koydum ve çocuklar onları hemen yediler.
i put some cookies on the table and the kids ate them right up.