Şunu aradınız:: liman (Türkçe - İngilizce)

liman
harbor

uğranılacak liman
port of call

liman devleti Önlemleri
port state measures

liman bloke edilebilir.
the harbor can be blocked.

o, bir liman kasabasında yaşamaktadır.
he lives in a port town.

ana liman, haydarpaşa limanı'ydı.
their main port was the port of haydarpaşa in İstanbul.

burdaki liman fokları gibi değiller.
and they're not like the harbor seals that you have here.

liman işletmesi kaynaklı olmayan talepler,
the requests not arising from the port management,

"palm liman köyü o tarafta sanıyordum."
"so i thought palm harbor village was over there."

İstanbul'da antik liman ortaya çıkarıldı
ancient port discovered in istanbul

bahía blanca, arjantin'de bir liman kentidir.
the architecture of bahía blanca is notable as well.

belediye başkanının yemeğinden hemen önce liman müdürünü ziyaret ettik
just before going to lunch with the mayor, we went to the harbor commissioner.

yunanistan'da liman işçileri özelleştirme planına karşı tekrar grevde
port workers in greece again strike against privatisation plan

mozambik'teki liman kenti xai-xai, nehrin ağzının yakınında kurulmuştur.
the port town of xai-xai, mozambique is on the river near the mouth.

limana
limana