Şunu aradınız:: oturma (Türkçe - İngilizce)

yere oturma.
don't sit on the floor.

oturma odası
living room

koltuğa oturma.
don't sit down on the sofa.

ayakta iken oturma
sitting down while standing

oturma odasına git.
go to the living room.

sadece orada oturma.
don't just sit there.

6 kişilik oturma grubu
6-person seat unit

lütfen o kanepeye oturma.
please don't sit on that bench.

co: arabam oturma odamda.
co: my car is in my living room.

bizim oturma odası güneşli.
our living room is sunny.

oturma odamda geniş pencereler var.
my living room has wide windows.

1.7.11 maddesi, "oturma yeri:
item 1.7.11, “seat:

bütün gün güneşte oturma iyi olamaz.
it can't be good sitting in the sun all day.

5 kişilik + 4 kişilik oturma grubu
5-person + 4-person seat unit

tom'u oturma odasına kadar izledim.
i followed tom into the living room.

kendisini ziyaret ettiğimde, milo oturma odasındaydı.
miho was in the living room when i visited her.

burada dm (mm); oturma yüzeyinin ortalama çapı
where dm (mm); the mean diameter of the seating surface

aksi takdirde, dişi parça sıkı oturma özelliğini kaybedebilir.
otherwise the female would lose its tight fit.

local river sana yiyeceğini direkt oturma odanda sunabilir.
local river is able to provide you food directly in your living room.

Şeytan sana unutturursa hatırladıktan sonra artık zulmedenlerle beraber oturma.
and if shaitan (satan) causes you to forget, then after the remembrance sit not you in the company of those people who are the zalimun (polytheists and wrong-doers, etc.).