Şunu aradınız:: varoluş (Türkçe - İngilizce)

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Türkçe

İngilizce

Bilgi

Türkçe

varoluş

İngilizce

existence

Son Güncelleme: 2015-06-09
Kullanım Sıklığı: 6
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

tekil varoluş kipi

İngilizce

single instance mode

Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

yani varoluş geçici olarak askıya alınmıştır.

İngilizce

so existence is temporarily suspended.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

uyumsuz fertler, kendi varoluş gayelerini gerçekleştiremezler

İngilizce

the incompatible individuals can’t achieve their primary existential purpose.

Son Güncelleme: 2014-12-31
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

daniel wolpert: beynimizin gerçek varoluş sebebi

İngilizce

daniel wolpert: the real reason for brains

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

Öyleyse, varoluş şeklimizi değiştirmek, zihnimizi dönüştürmek,

İngilizce

so is that possible, to change our way of being, to transform one's mind?

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

bu, insanların bizim gezegenimizdeki varoluş süresinin iki katı.

İngilizce

that's twice as long as humans have been on this planet.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

bu en büyük ve köklü yüksek öğrenim kuruluşlarının varoluş nedeni değil.

İngilizce

this is simply not what our grandest and best institutes of higher learning are in the business of.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

ben, bu kısacık varoluş macerasını güzel yaşamak için adalete ve özgürlüğe ihtiyaç duyanlardanım.

İngilizce

i am one of the people who need freedom and justice to live the very short and beautiful adventure of existence.

Son Güncelleme: 2016-02-24
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

"allah hakkında gerçek dışında bir şey söylememek benim üzerimde bir varoluş borcudur.

İngilizce

"proper it is for me that i say nothing concerning allah but the truth.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

ancak, varoluş için tamamen farklı ihtimaller barındıran, hayatın farklı görünümleri ile ne demek istiyorum?

İngilizce

but what do i mean by different visions of life making for completely different possibilities for existence?

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Türkçe

bunlar sosyal varoluş, bilişsel varoluş ve öğretilen varoluş olarak ifade edilmiştir ve şekil de şematik olarak gösterilmektedir.

İngilizce

these are expressed as social presence, cognitive presence and teaching presence are shown schematically in the figure.

Son Güncelleme: 2019-03-31
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

"allah hakkında gerçek dışında bir şey söylememek benim üzerimde bir varoluş borcudur. ben size rabbinizden bir beyyine getirdim.

İngilizce

"i am duty bound to speak nothing of god but the truth i have brought from your lord a clear sign; so let the people of israel depart with me."

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Türkçe

yeni bir varoluş şekline alışmak, varlığımızın ve bilinçliliğimizin olduğu gerçekliğe, karşılıklı bağımlılığa, akışa ve devamlı bilgiye daha uygun yeni bir algılama şekli demektir.

İngilizce

it means familiarization with a new way of being, new way of perceiving things, which is more in adequation with reality, with interdependence, with the stream and continuous transformation, which our being and our consciousness is.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

doğası gereği sadece bir tek gerçeklik vardır, özünde bir mutlak varoluş, çünkü bu mutlaklık, herşeyi ile, tektir, tek ve mutlak.

İngilizce

there's only one absolute reality by definition, one absolute being by definition, because absolute is, by definition, single, and absolute and singular.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

=== john’un ölümü ===18 ekim 1216 tarihinde john nottinghamshire’daki newark kalesinde ölünce iç savaşın varoluş sebebi ortadan kalkmış olur.

İngilizce

===death of king john===on 18 october 1216, john died at newark castle, nottinghamshire, and with him the main reason for the fighting.

Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

ve diğer tarafta, çocuklarımız arasında büyükmekte olan bir telif hakkı karşıtlığı var, telif haklarının esas varoluş sebebini reddeden bir nesil, telif haklarını reddederek kanunun enayilik olduğuna, görmezden gelinmesi ve ona karşı her fırsatta mücadele edilmesi gerektiğine inanıyor.

İngilizce

and on the other side, among our kids, there's a growing copyright abolitionism, a generation that rejects the very notion of what copyright is supposed to do, rejects copyright and believes that the law is nothing more than an ass to be ignored and to be fought at every opportunity possible.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Türkçe

(altıntaş, 2000) buradan da anlaşılacağı üzere, tek taraflı iletişimi benimseyen sistemde, dilin aktif olarak kullanımı ortadan kalkmakta ve bu da etkileşimin varoluşunu engellemektedir.

İngilizce

(altıntaş, 2000) as it is seen, in a system adopting unilateral communication, active use of language is eliminated, which prevents the existence of interaction.

Son Güncelleme: 2019-03-29
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Alpaycanta

Daha iyi çeviri için
7,739,362,305 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam