Şunu aradınız:: yargı (Türkçe - İngilizce)

yargı
judicatory

Ön yargı
prejudicial

basmakalıp yargı
rubber stamp judiciary

"yargı gününü yalanlardık."
"and we used to deny the day of judgment,

nasıl yargı vereceksen ver.
decide whatever you want to decide.

yargı için kurmuştur tahtını;
but the lord shall endure for ever: he hath prepared his throne for judgment.

devletin yargı dokunulmazlığından feragat
waiver of sovereign immunity

yargı gününün zamanını sorarlar.
they ask, “when is the day of judgment?”

yargı gününde işte böyle ağırlanacaklardır.
such shall be your hospitality on the day of recompense.

neredeyse bütün yargı sisteminin lokomotifiydiler.
they were practically the locomotive of the entire judiciary system.

yargı müdahalede bulunulmadan, bağımsız çalışmalı.
the judiciary must work independently, free from interference.

kosova'daki yargı reformu bunlarla başlıyor.
court reform in kosovo starts with them.

ab'den türkiye'de yargı reformu çağrısı
eu urges judicial reform in turkey

kesin yargılarla asla konuşamazsınız.
you're not supposed to talk about the absolute nature of anything.