Şunu aradınız:: bağırsaklarını (Türkçe - İtalyanca)

sununun işkembesini, bağırsaklarını, ayaklarını yıkayıp sunakta yakmalık sununun üzerinde yaktı.
lavò le interiora e le gambe e le bruciò sull'olocausto sopra l'altare

koçu parçalara ayırıp bağırsaklarını, işkembesini, ayaklarını yıka, başla öteki parçaların yanına koy.
poi farai a pezzi l'ariete, ne laverai le viscere e le zampe e le disporrai sui quarti e sulla testa

bunların durumu, ateşte ebedî olarak kalacak olan ve bağırsaklarını parçalayacak kaynar su içirilen kimsenin durumu gibi olur mu?
essi sono forse simili a coloro che rimangono in perpetuo nel fuoco e che verranno abbeverati di un'acqua bollente che devasterà le loro viscere?

bunların durumu, ateşte temelli kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?
essi sono forse simili a coloro che rimangono in perpetuo nel fuoco e che verranno abbeverati di un'acqua bollente che devasterà le loro viscere?

kişi hayvanın işkembesini, bağırsaklarını, ayaklarını yıkamalı. kâhin bunları sunak üzerinde yakarak sunmalı. bu yakmalık sunu, yakılan sunu ve rabbi hoşnut eden kokudur.
laverà con acqua le interiora e le zampe; poi il sacerdote offrirà il tutto e lo brucerà sull'altare: olocausto, sacrificio consumato dal fuoco, profumo soave per il signore

bağırsaklarını, işkembesini, ayaklarını yıkadı ve koçun tümünü sunağın üzerinde yaktı. bu bir yakmalık sunu, rabbi hoşnut eden koku, yakılan sunuydu. musa her şeyi rabbin buyurduğu gibi yaptı.
dopo averne lavato le viscere e le zampe con acqua, bruciò tutto l'ariete sull'altare: olocausto di soave odore, un sacrificio consumato dal fuoco in onore del signore, come il signore gli aveva ordinato

oniki parmak bağırsağı
duodeno