Şunu aradınız:: polis (Türkçe - İtalyanca)

polis
polis

polis memuru
poliziotto

avrupa polis teşkilatı (europol)
ufficio europeo di polizia (europol)

avrupa polis işbirliğinin eğitimle geliştirilmesi
migliorare la cooperazione tra le forze di polizia europee attraverso la formazione.

polis: dahası, yönetime uymayanları tutuklayacağız.
polizia: inoltre arresteremo coloro che non seguono la guida prestabilita.

polis soygunla ilgili olarak bir şüpheliyi tutukladı.
la polizia arrestò un sospetto in relazione con il furto.

faaliyetlerin uygulaması ulusal polis eğitim kolejlerinde gerçekleştirilir.
nel 2007, circa 1 350 alti funzionari di polizia hanno presenziato all’attività della cepol.

grup çadırlarda uyurken, sabahın beşinde polis parkı bastı.
la polizia ha fatto irruzione nel parco alle cinque di mattina, mentre la gente dormiva nelle tende.

2007 yılında, yaklaşık 1350 üst düzey polis memuru bir cepol faaliyetine katılmıştır.
la cepol è stata istituita quale agenzia dell’ue nel 2006. il se-

bu hukuki araçların yanı sıra, cezai konularda polis ile adaletin işbirliğine yönelik bir program kabul edilip uygulanmıştır.
il 24 febbraio 2005 il consiglio ha adottato una decisione quadro relativa alla «confisca di beni, strumenti e proventi di reato».

kanun uygulama harcamaları arasında polis, ordu, mahkemeler, hapishaneler, gümrük ve maliye bakanlığı bulunur.
tra i costi per le azioni di polizia sono comprese le spese per polizia, esercito, autorità giudiziarie, carceri, autorità doganali e guardia di finanza.

polis, halen yolda çevirdiği sürücülerde uyuşturucu etkisi altında sürüş yapılıp yapılmadığını doğru ve hızlı biçimde tanımlamada önemli derecede güçlük çekmektedir.
attualmente risulta molto difficile per la polizia stabilire in modo rapido e preciso se il conducente fermato sulla strada stia o meno guidando sotto l’effetto di droghe.

( kanununu ihlal ettiğinden şüphe edilenlerin polis raporları, uyuşturucu kanunu suçlarına yönelik cezalar, vs.).
varia anche la proporzione tra reati connessi al consumo e reati collegati al traffico: nella maggior parte dei paesi europei la maggioranza dei reati riguarda l’uso di droga o la detenzione per uso personale, con cifre che nel 2005

2011 yılında , erdoğan, polis panzerine çıkan ve sonrasında polisler tarafından dövülerek kalçası kırılan dilşat aktaş'a kızgınlığını gösterdi.
nel 2008, il primo ministro tayyip erdoğan aveva dichiarato: "perché la popolazione possa continuare a crescere, ogni donna dovrebbe avere almeno 3 figli".

2004/05 okul yılı boyunca, gece gündüz yakın takip ve suçtan caydırma amacıyla, toplamda 320 polis memuru özel olarak okul ortamlarına tahsis edilmiştir.
nell’anno scolastico 2004-2005 un totale di 320 agenti di polizia sono stati messi in servizio nelle scuole, dove hanno svolto un ruolo di controllo da vicino e di dissuasione dal compimento di reati, sia di giorno che di notte.

on ülke uyuşturucu kullanıcılarının ailelerine aşırı doz vakalarını tanıyıp yönetebilmekte yardımcı olmayı amaçlayan özel materyaller bulunduğunu rapor etmektedir; sekiz ülkede, bu tür materyaller polis memurlarına verilmektedir ve yedi ülkede de bunlar
per informazioni più particolareggiate sulle fonti, i gruppi di trasmissione, le cifre e i calcoli cfr. la tabella drd-5 (parte iii) nel bollettino statistico 2009.) cfr.il grafico drd-7 (parte ii) nel bollettino statistico 2009.

agis, ab Üye devletleri’nden polis, diğer ilgili kurumlar ve yargıya yardım amaçlı bir çerçeve program olup, aday ülkeler suçla mücadelede cezai konularda işbirliği yapmaktadır.
l’obiettivo della decisione è assicurare che tutti gli stati membri dispongano di norme efficaci che disciplinino la confisca degli strumenti e dei proventi di reato punibili con una pena privante della libertà superiore a un anno.

bu bomba yere atılınca sıçrar, farklı yönlere doğru hareket eder ve gaz geniş bir alana yayılır; böylece gaz kapsülünün, hedef alınan kişilerce, polis güçlerine doğru geri atılması engellenir.
dopo aver toccato il suolo, la capsula salta e si muove in diverse direzioni, spargendo il gas su una vasta area, evitando così che un manifestante la prenda in mano per rilanciarla verso la polizia.

aşağıdaki ülkelerde polis veya savcılara yönelik direktifler çıkarılmıştır: 2003 ve 2005’te belçika, 2005’te fransa ve 2004 ile 2006’da birleşik krallık.
ordinanze destinate agli agenti di polizia o ai pubblici ministeri sono state emanate in belgio nel 2003 e nel 2005, in francia nel 2005, nel regno unito nel 2004 e nel 2006.

(kanunda tanımlandığı şekliyle) bir ‘suç örgütü’ne üye olmak veya bir suç örgütüne yardımcı olmak suç haline gelmiş ve uyuşturucu ticaretinden hüküm giymiş olanların hapisten çıkınca adreslerini polise
sempre in lettonia, la legge modificata «sulla polizia» stabilisce ora che una persona può essere trasferita in un centro ospedaliero per verificare se abbia fatto uso di sostanze alcoliche o di narcotici o sostanze psicotrope o tossiche; la legge rimanda ai regolamenti ministeriali per i dettagli della procedura. le