Şunu aradınız:: kildanilerin (Türkçe - Almanca)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

Turkish

German

Bilgi

Turkish

kildanilerin

German

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Türkçe

Almanca

Bilgi

Türkçe

seni can düşmanlarının, korktuğun kişilerin, babil kralı nebukadnessarla kildanilerin eline teslim edeceğim.

Almanca

und in die hände geben derer, die nach deinem leben stehen und vor welchen du dich fürchtest, in die hände nebukadnezars, des königs zu babel, und der chaldäer.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

‹‹ya rab, avramı seçen, onu kildanilerin ur kentinden çıkaran, ona İbrahim adını veren tanrı sensin.

Almanca

du bist der herr, gott, der du abram erwählt hast und ihn von ur in chaldäa ausgeführt und abraham genannt

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

tanrı avrama, ‹‹bu toprakları sana miras olarak vermek için kildanilerin ur kentinden seni çıkaran rab benim›› dedi.

Almanca

und er sprach zu ihm: ich bin der herr, der dich von ur in chaldäa ausgeführt hat, daß ich dir dies land zu besitzen gebe.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

‹‹bunun üzerine İbrahim kildanilerin ülkesini bırakıp harrana yerleşti. babasının ölümünden sonra da tanrı onu oradan alıp şimdi sizin yaşadığınız bu ülkeye getirdi.

Almanca

da ging er aus der chaldäer lande und wohnte in haran. und von dort, da sein vater gestorben war, brachte er ihn herüber in dies land, darin ihr nun wohnet,

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

yahuda kralı sidkiya kildanilerin elinden kaçıp kurtulamayacak, kesinlikle babil kralının eline teslim edilecek; onunla yüzyüze konuşacak, onu gözleriyle görecek.

Almanca

und zedekia, der könig juda's, soll den chaldäern nicht entrinnen, sondern ich will ihn dem könig zu babel in die hände geben, daß er mündlich mit ihm reden und mit seinen augen ihn sehen soll.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

sizlerin, ‹viran olmuş, insansız, hayvansız, kildanilerin eline verilmiş› dediğiniz bu ülkede yine tarlalar satın alınacak.

Almanca

und sollen noch Äcker gekauft werden in diesem lande, davon ihr sagt, es werde wüst liegen, daß weder leute noch vieh darin bleiben, und es werde in der chaldäer hände gegeben.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

terah, oğlu avramı, haranın oğlu olan torunu lutu ve avramın karısı olan gelini sarayı yanına aldı. kenan ülkesine gitmek üzere kildanilerin ur kentinden ayrıldılar. harrana gidip oraya yerleştiler.

Almanca

da nahm tharah seinen sohn abram und lot, seines sohnes harans sohn, und seine schwiegertochter sarai, seines sohnes abrams weib, und führte sie aus ur in chaldäa, daß er ins land kanaan zöge; und sie kamen gen haran und wohnten daselbst.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

bana gelince, mispada kalacağım, gelecek kildanilerin önünde sizi temsil edeceğim. siz şarap, yaz meyveleri, zeytinyağı toplayıp kaplarınızda depolayın ve aldığınız kentlerde yaşayın.››

Almanca

siehe, ich wohne hier zu mizpa, daß ich den chaldäern diene, die zu uns kommen; darum sammelt ein wein und feigen und Öl und legt's in eure gefäße und wohnt in euren städten, die ihr bekommen habt.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

yeremya, ‹‹yalan!›› dedi, ‹‹ben kildanilerin tarafına geçmiyorum.›› ama yiriya onu dinlemedi. yeremyayı tutuklayıp önderlere götürdü.

Almanca

jeremia sprach: das ist nicht wahr; ich will nicht zu den chaldäern fallen. aber jeria wollte ihn nicht hören, sondern griff jeremia und brachte ihn zu den fürsten.

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Türkçe

kral İsrailliler arasından kral soyundan gelme ya da soylu bazı gençlerin seçilip saraya getirilmesi için saray görevlilerinin yöneticisi aşpenaza buyruk verdi. bu gençler kusursuz, yakışıklı, her konuda bilge, bilgili, öğrenmeye yetenekli, sarayda görev almaya uygun nitelikte kişiler olmalıydı. aşpenaz onlara kildanilerin dilini ve yazısını öğretecekti.

Almanca

und der könig sprach zu aspenas, seinem obersten kämmerer, er sollte aus den kindern israel vom königlichen stamm und herrenkinder wählen

Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Daha iyi çeviri için
7,736,122,559 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam