İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
Öyle ki, dudaklarımızın kurbanını sunalım.
nehmt diese worte mit euch und bekehrt euch zum herrn und sprecht zu ihm: vergib uns alle sünde und tue uns wohl; so wollen wir opfern die farren unsrer lippen.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
‹‹İsrailliler fısıh kurbanını belirlenen zamanda kessinler.
laß die kinder israel passah halten zu seiner zeit,
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
elkana rabbe yıllık kurbanını ve adağını sunmak üzere ev halkıyla birlikte Şiloya gitti.
und da der mann elkana hinaufzog mit seinem ganzen hause, daß er dem herrn opferte das jährliche opfer und sein gelübde,
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
İkinci ayın on dördüncü gününün akşamüstü fısıh kurbanını kesip mayasız ekmek ve acı otlarla yiyecek.
aber im zweiten monat, am vierzehnten tage gegen abend, und soll's neben ungesäuertem brot und bitteren kräutern essen,
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
sabaha dek kurbandan bir şey bırakmayacak, kemiklerini kırmayacak. fısıh kurbanını bütün kuralları uyarınca kesmelidir.
und sie sollen nichts davon übriglassen, bis morgen, auch kein bein daran zerbrechen und sollen's nach aller weise des passah halten.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ancak, ölüye dokunduklarından kirli sayılan bazı kişiler o gün fısıh kurbanını kesemediler. aynı gün musayla haruna gelip
da waren etliche männer unrein geworden an einem toten menschen, daß sie nicht konnten passah halten des tages. die traten vor mose und aaron desselben tages
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
onlar da sina Çölünde birinci ayın on dördüncü gününün akşamüstü fısıh kurbanını kestiler. her şeyi rabbin musaya buyurduğu gibi yaptılar.
und sie hielten passah am vierzehnten tage des ersten monats gegen abend in der wüste sinai; alles, wie der herr dem mose geboten hatte, so taten die kinder israel.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
İkinci ayın on dördüncü günü fısıh kurbanını kestiler. kâhinlerle levililer utanarak kendilerini kutsadılar, sonra rabbin tapınağına yakmalık sunular getirdiler.
und sie schlachteten das passah am vierzehnten tage des zweiten monats. und die priester und leviten bekannten ihre schande und heiligten sich und brachten die brandopfer zum hause des herrn
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
topluluk arasında kendini kutsamamış birçok kişi vardı; bu nedenle arınmamış olanların fısıh kurbanını kesme ve rabbe adama görevini levililer üstlendi.
denn ihrer waren viele in der gemeinde, die sich nicht geheiligt hatten; darum schlachteten die leviten das passah für alle, die nicht rein waren, daß sie dem herrn geheiligt würden.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ancak, temiz sayılan ve yolculukta olmayan biri fısıh kurbanını kesmeyi savsaklarsa, halkının arasından atılacaktır. Çünkü belirlenen zamanda rabbin sunusunu sunmamıştır. günahının cezasını çekecektir.
wer aber rein und nicht über feld ist und läßt es anstehen, das passah zu halten, des seele soll ausgerottet werden von seinem volk, darum daß er seine gabe dem herrn nicht gebracht hat zu seiner zeit; er soll seine sünde tragen.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bu nedenle, İsa aracılığıyla tanrıya sürekli övgü kurbanları, yani onun adını açıkça anan dudakların meyvesini sunalım.
so lasset uns nun opfern durch ihn das lobopfer gott allezeit, das ist die frucht der lippen, die seinen namen bekennen.
Son Güncelleme: 2012-05-04
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: